Doğruluğu aşikâr olanın saltanatı Kategorisi için haberler
İktidarın gerçek gücü sadakatten değil, liyakatten gelir…
İktidarın gerçek gücü sadakatten değil, liyakatten gelir…
Dün akşam Gürsel Aksel Stadı’nın tribünlerinde yer alanlar ve karşılaşmayı ekran başından takip edenler, Göztepe’nin futbol resitaline şahitlik ettiler. Taraftarlarının muhteşem performansını sahaya yansıtan sarı- kırmızılı futbolcular, özellikle ilk yarıda Beşiktaş’ı kelimenin tam anlamıyla dağıttılar. Başta fizik olmak üzere rakiplerine her anlamda büyük bir üstünlük kuran Göztepeli oyuncular, eğer son vuruşlarda biraz daha dikkatli olsalar bu devrede çok daha büyük bir farka da ulaşabilirlerdi. Özellikle Janderson iki net fırsatı değerlendiremedi.
Beşiktaş tarafında ise Sergen Yalçın’ın özellikle orta sahadaki tercihleri dikkat çekti. Tecrübeli teknik adam; Orkun Kökçü, Ndidi ve Salih Uçan’ın yokluklarında orta ikiliyi Necip Uysal ve Demir Ege Tıknaz’dan oluşturdu. Önlerinde ise Rafa Silva yer aldı. Fakat bu orta saha başarılı olamadı. Uzun zamandır oynamadığı için maç eksiği bulunan Necip Uysal, özellikle fiziksel açıdan rakiplerine karşılık veremedi. Buna rağmen ikinci yarıya da aynı kadroyla çıktı Sergen Yalçın ve ilk değişiklik için 61’i, Necip’i çıkartmak için de 71’i bekledi.
Bununla birlikte Göztepe de ilk yarıdaki boğucu baskının yerine ikinci yarıda topu Beşiktaş’a bıraktı ve geçiş hücumlarıyla gol bulmayı planladı. 85. dakikada Sabra’nın attığı harika röveşata golü ile de üç puanı üç golle almayı başardı.
Beşiktaş, yukarıda da belirttiğim gibi hiçbir anlamda Göztepe’ye karşılık veremedi. 45+3’te Cernynin kaleci Lis’in köşeden çıkarttığı şutu ve 47’de Gökhan Sazdağının üst direkte patlayan vuruşu dışında sarı- kırmızılı kaleyi rahatsız edemedi Beşiktaşlı futbolcular. Bunun dışında çok fazla top kaybı yaptılar ve organize olamadılar. Göztepe ise fiziksel güç, yoğun baskı, uzun top ve taktiksel disiplin dörtgenindeki klasik oyununu siyah- beyazlılar karşısında da başarıyla sahaya yansıttı ve haklı bir galibiyet elde etti.
Göztepe karşısında hem skor hem de oyun olarak gerçek anlamda dağılan Beşiktaş’ın işi gerçekten çok zor. Siyah- beyazlıları Çarşamba akşamı Kayseri’de bekleyen bir de erteleme maçı var o karşılaşma da erteleme maçı olması dolayısıyla Beşiktaş için yine bir kadro handikabı taşıyor. Bu durumda insan ister istemez kadro rotasyonunun ve kalitesinin özellikle de orta saha özelinde bu kadar daraltılması doğru muydu, diye düşünmeden edemiyor.
Göztepe; yönetim yapısı, teknik direktörü, kadro yapısı, taktik disiplini, oyun anlayışı, stadı ve muhteşem taraftarlarıyla beğeni ve takdir toplamaya devam ediyor. Avrupa Kupaları’nda yarı final oynayan ilk Türk takımı olan Göz Göz, yeniden bu hedefe kilitlenmiş durumda. Bu yapı bozulmadan devam ettiği takdirde söz konusu hedef de dâhil olmak üzere çok daha büyük başarılar Göztepe için sürpriz olmayacaktır.
Birleşmiş Milletler’in (BM) 80’inci Genel Kurul’u bu hafta açılıyor. Filistin’in toplantılara damga vuracağı aşikâr. 22’sinde yapılacak ve Filistin devletinin tanımasının beklendiği toplantı da tarihi olacak.
İzmir ikinci altılısının beşinci ayağında yeterli yarış pişkinliğine sahip Baby Aryayı birinciliğe yakın görüyorum. Rakipleri Balaşir ile Tınasınoğlu olur düşüncesindeyim. Günün sürprizi olarak ilk ayaktaki Ramonayı tavsiye ederim. Herkese bol şanslı bir gün diliyorum.
Beşiktaş, Göztepe deplasmanında 3-0’lık skorla dağıldı. 2’de Toure’nin pasıyla buluşan Cerny şutunu attı, top direğin üstünden dışarı çıktı. Göztepe 4’te öne geçti. Heliton’un ayak koyduğu topu önünde bulan Juan fileleri havalandırdı: 1-0. İzmir ekibi 19’da farkı ikiye çıkardı. Janderson’un soldan kaleye paralel gönderdiği topa arka direkte dokunan Rhaldney tribünleri ayağa kaldırdı: 2-0. 42’de Juan nefis bıraktı, Janderson topu boş kaleye gönderemedi. 45+4’te Cerny şutladı, Lis topu köşeden çıkardı.
Kartal ikinci yarıya etkili başladı. Gökhan’ın 48’deki harika şutunda meşin yuvarlak üst direkte patlayınca siyah-beyazlılar devrenin başında farkı bire indirme fırsatını kaçırdı. 69’da Cengiz çevirdi, Abraham’ın dönerek vuruşunda kaleci Lis geçit vermedi. Olaitan 73’te yakaladığı çok net pozisyonda topu dışarı yolladı. Miroshi 82’de şutunu attı, Mert köşeye uzanarak topu kornere tokatladı. 84’te oyuna giren Sabra 39 saniye sonra müthiş bir röveşata ile topu filelerle buluşturmayı başardı: 3-0.
Zirvedekilerden biri mi olacak, yoksa sıra takımları arasında mı kalacak?
Göztepe karşısında erken gollerle şoka uğrayan Beşiktaş için ayağa kalkıp silkelenme bekledik. İstatistiklere bakarsanız o silkelenip uyanmanın sayılarını görürsünüz. Topu kullanma (7030) onlarda paslaşma etkinliği onlarda… İsabetli pasta da yüzde 51’e 76 Beşiktaş üstünlüğü var. Ama sayılar her zaman gerçeği anlatmıyor.
Ne yazık ki yeterli sayıda şutları yok Beşiktaş’ın… Bunun temel nedeni Tammy Abraham’ın içtenlikle gayret edip koşuşturmasına ve zorlamasına rağmen gollük toplarla buluşamaması… Forvet hattındaki arkadaşlarından gerekli yardım ve desteği alamaması. Bu arada Gökhan’ın direkten dönen topunu da kayda alalım. Beşiktaş kadrosunda eksikler vardı, biliyoruz… Ama her takım her zaman böyle durumları yaşayabilir. Göztepe gol üstüne gol atarak taraftarlarıyla birlikte şenlik yaparken, Beşiktaş orta alanı onca baskıya karşı ayakta kalıp direnemedi. Didişmeler, kapışmalar pas arası yapmalar filan nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, top eninde sonunda Göztepeli forvetlerin ayağından gol tehdidi olarak Beşiktaş kalesine yöneliyordu. Göztepe çabuk ve yardımlaşmalı oyunuyla hükmünü rakibine kabul ettirdi. Beşiktaş’ın geçiş oyununa izin vermedi. Eh, bir de set oyunu var.. Onu hiç konuşmasak daha iyi. Topu oyalansın diye Beşiktaş’a bırakan ev sahibi takım, akıllı oyun ve baskısıyla çok rahat goller attı.
Transfer uzmanı değilim… Kadro mühendisliği gibi bir hevesim de yok. Yine de söylemeliyim ki Beşiktaş yıllardır yaşadığı hayal kırıklıklarından bu yıl da kurtulamayabilir. Sergen Yalçın’ın yaratıcı hamleleri ve yoğun çalışma programlarıyla bu çıkmazdan çıkmasını dilerim. Beşiktaş taraftarları sevgi ve desteğinin karşılığını alamıyor. Bu arada Serkan Reçber kardeşim de Beşiktaş futbol koordinatörlüğüne getirilmiş. Sergen Hoca ile sağlıklı işbirliği üzüntüleri unutturabilir.
Merkez Hakem Kurulu başkanlığı görevi her babayiğidin harcı değildir.
Vizyon ister, tarafsızlık ve güvenirlik gerektirir. Tecrübe ve futbol bilgisi şarttır. Liderlik yeteneği ile iletişim becerisi zorunludur.
Türkiye’de bu kriterler geçerli midir?
Belki zaman zaman, ancak genelde hayır.
Ülkemizde hakemler her daim tartışmaların odağında olmuştur. Dolayısıyla MHK başkanları da.
Son yarım asırda hakemlikten gelmeyen fakat gelenlerden daha başarılı üç isim anımsıyorum.
Ufuk Özerten, Ahmet Güvener ve Zekeriya Alp. Kafaları kurnazlığa çalışmadı. Baskılardan etkilenmediler. Tarafsızlıkları tartışılmadı. Güven verdiler. Adalet terazileri en az hatayla tarttı. Krizleri doğru yönetmeye çalıştılar.
Bakıyorum günümüze. Daha doğrusu MHK başkanı Ferhat Gündoğdu ve uygulamalarına.
Yukarıda saydığım meziyetlerin hangisi var Gündoğdu’da? Yarısına sahip olsa, ligin 5. haftasında pek çok kulübün hedefi haline gelmez, istifası istenmezdi.
Kendisi hakem kökenlidir. 125 maçlık kariyerinde üst düzey ligde 7 karşılaşmada düdük çalmış, en ciddi sınavı veda sezonunda Bursaspor- Trabzonspor müsabakası olmuş.
Gündoğdu’nun misyonu
MHK başkanını eleştiriyorum ama tüm suç onun değil. İbrahim Hacıosmanoğlu’nun sürpriz biçimde kazandığı TFF seçiminden sonra kimsenin aklından geçmezken Ferhat Gündoğdu’nun ikinci kez MHK başkanlığına atanması, planlı bir hamleydi bence.
6 Mart 2022’de sorumlusu olduğu “hakem operasyonunun” devamını getirdi. TFF’nin en üst iki yöneticisinin geçmişte sorun yaşadığı hakem ve gözlemcileri hukuksuz biçimde camiadan uzaklaştırdı. FIFA kokartlı hakemleri federasyon başkanın da desteği ile sıradanlaştırdı.
Tedirgin, deneyimsiz, maddiyata odaklı bir hakem kadrosu oluşturdu. Sırtını “danışma kuruluna” dayadı, danışanı da olmadı, danıştıkları da!
Sonuç ortada; hakeme, MHK’ye ve TFF’ye güven kalmadı.
Türk hakemliği tarihin en aciz, savunmasız ve zayıf dönemini yaşıyor.
Bu sezon son yılların gerilimi en yüksek sezonlarından biri olacak. Daha şimdiden ortalık yangın yerine döndü.
TFF başkanı kulüp baskılarına göğüs gerip Gündoğdu’nun arkasında durmayı sürdürürse, koltuğu riske girer.
MHK başkanından vazgeçmesi ise tüm söylemlerinin çöpe gitmesi demektir. Sakal- bıyık durumu.
Eeee, gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklerseniz, sonuçlarına da katlanırsınız.
Formula 1 Azerbaycan GP ile geri dönüyor. Son 4 yarışta pole pozisyonu elde eden fakat birinciliği kaçıran Ferrari pilotu Charles Leclerc, bu yarışta laneti kırabilecek mi?
“Bu topraklarda yaşamak için nedenler var, Bu toprak, toprakların anası Başlangıçların anavatanı, bütün sonların anavatanı Filistin olarak biliniyordu, Sonsuza dek Filistin olarak bilinecek.”
Üniversiteler peyderpey yeni öğretim yılına başladı! Kalanlar da bu hafta açılır.