Sonunda bitti…Mutlak butlandı, göreve iadeydi, pavyonda delege pazarlığıydı derken içimiz dışımız CHP olmuştu. Kurtulduk… En azından şimdilik.
Son zamanlarda Antalya’yı hep turizm yönüyle konuştuk. Haklıyız da; denizi, güneşi, tarihiyle tüm cazibesinden dolayı bu şehir gerçekten anlat anlat bitmez. Ama Antalya’nın bir yüzü daha var ki en az turizmi kadar değerli: tarımı.
Paris’in kalbinde, tarih boyunca sanatın nabzını tutan Louvre Müzesi, şimdilerde iddialı bir dönüşüm sürecinde.
Türkiye, Gök Vatan’ı korumak adına “Altın Oran” planını uyguluyor.
Victor Osimhen, Galatasaray formasıyla son maçını 30 Mayısta Başakşehire karşı oynadı. Maçtan önce statta, "Gitme kal bu şehirde" şarkısı çalınmıştı. Sarı-kırmızılı tribünler ise "Taraftar çıldırdı, Osimheni istiyor" diye tezahürat yapıyordu...
Aradan tam bir ay geçti ve Osimhenin kiralık sözleşmesi bugün itibariyle sona erdi. Ancak Galatasarayda herkesin aklında hala aynı soru var: Osimhen kalacak mı, gidecek mi?
Ben Osimhenin yüzde 90 ihtimalle Galatasarayda kalacağını düşünüyorum. Hangi gerekçelerle böyle bir sonuca vardığımı izah etmeye çalışayım...
Osimhen geçen sezon hangi tarihte Galatasarayla sözleşme imzaladı? 4 Eylülde... Napolide devam etme şansı hiç yoktu ve Avrupanın dev bütçeli kulüplerinden beklediği teklifler gelmemişti. Arap kulüplerine de gitmek istemediği için Şampiyonlar Ligi faktörüyle son dakikada Galatasarayla anlaştı.
Bugüne bakacak olursak değişen fazla bir şey yok. Napolide oynaması söz konusu bile değil. Avrupanın dev bütçeli kulüplerinden de yine kendisini tatmin eden bir teklif yok ve henüz 26 yaşında olduğu için bu aşamada Arap kulüplerine gitmek istemiyor. Ancak Al Hilalden aldığı yıllığı 45 milyon eurodan 4 senelik sözleşme teklifi ise fena halde kafasını karıştırıyor.
Osimhen 29-30 yaşlarında olsaydı Suudi Arabistana uçarak giderdi! Fakat 4 yıl sonra da Suudi kulüplerinden benzer bir teklif alabileceğine inandığı için 3-4 yıl daha Avrupada kalmayı kariyeri açısından daha doğru buluyor.
Osimhen geçen yaz Avrupada kalmak için son dakikaya kadar direnmiş ve Galatasarayla anlaşmıştı. Fakat bu kez eylül ayına kadar bekleme şansı yok. En geç 15-20 gün içinde kararını vermek zorunda. Ya Galatasaray, ya Al Hilal!
Önünde sadece iki seçenek kalırsa büyük olasılıkla Galatasarayı tercih eder. Ancak Osimhenin Galatasarayı seçmesi, Napoli Başkanı Aurelio De Laurentiisin 75 milyon euroluk bonservis bedelinde indirim yapacağı anlamına gelmez...
Malumunuz Osimhenin Napoli ile olan sözleşmesindeki 75 milyon euroluk çıkış maddesinin süresi geçen hafta sona erdi. Galatasaray bir hafta öncesine kadar Osimhenle anlaşmak koşuluyla 75 milyon euro ödeyerek golcü oyuncuyu resmen kadrosuna katabiliyordu. Ancak süre bitti ve Napoli isterse şu an Osimhen için 100 milyon euro bile talep edebilir. Dolasıyla sürenin dolması Galatasarayın lehine değil, aleyhine...
Napolinin çılgın Başkanı De Laurentiis elindeki değerli oyuncuları doğrudan rakipleri olan İtalyan kulüplerine satmamasıyla biliniyor. Geçmişte bunun örneklerini gördük. Adam bu konuda kararlı ve taviz vermiyor. Yani Osimhenin Juventusa gitmesi de çok düşük bir ihtimal...
Galatasaray, karar vermesi için Osimhene uyguladığı baskının dozunu önümüzdeki günlerde mutlaka artıracaktır. Osimhen işte o zaman Galatasaray ve Al Hilali hassas teraziye koyarak hem sportif hem de maddi açıdan çok kritik bir karar vermek zorunda kalacak. Yukarıda belirttiğim gibi önünde sadece iki seçenek olursa bana göre Galatasarayı seçer.
Peki bu durumda Galatasarayın 75 yerine 45-50 milyon euro ödeyerek Osimhenin bonservisini Napoliden alma şansı olur mu?
Benim cevabım net: Mümkün değil!
Napolinin patronu De Laurentiis son derece inatçı, sıra dışı ve kurt bir başkan... Galatasarayın Osimheni ne kadar çok istediğini ve bu saatten sonra almak zorunda olduğunu gayet iyi biliyor, 75 milyon eurodan bir kuruş aşağıya bırakmaz. Hatta daha da ileriye gideyim, Galatasaray Osimheni 75 milyon euroya alabilirse çok iyi bir iş yapmış olur. Çünkü De Laurentiis yarın çıkıp 100 milyon euro isterse hiç şaşırmam!
Galatasaraya Osimhen üzerinden De Laurentiise baskı yapmasını da hiç tavsiye etmem. Zira bu yolu tercih ederlerse eylüle kadar bekleyip 80 milyon euro ödemek zorunda da kalabilirler!..
Milliyet gazetesi, yalnızca haber veren bir mecra değil; aynı zamanda bu ülkenin sosyoekonomik belleğini taşıyan güçlü bir kaynak. Bir sabah manşetindeki çarpıcı bir başlık, bir ekonomi köşesindeki sade bir cümle ya da küçük puntolarla yazılmış bir dipnot… Her biri bu kolektif hafızanın yapı taşlarını oluşturuyor. Milliyet’in sayfalarında yalnızca günlük gelişmeler değil, geleceğe bırakılmış analizler, dersler ve farkındalıklar saklıdır. Ve bu büyük hafızanın parçası olmak, yalnızca bir gazetede yazmak değil; topluma karşı duyulan büyük bir sorumluluğun da altına girmektir.
Türk dizi tarihinden unutulmazlarını sıralayacak olsak “Behzat Ç.” birçok dalda listeye girer. Unutulmaz sahneleri, unutulmaz replikleri, unutulmaz karakterleri var ve bu karakterlerden gidişiyle en çok üzen, Canan Ergüder’in hayat verdiği Savcı Esra’ydı. Ölümünün üzerinden 13 yıl geçmiş, hâlâ onun ağzından dökülen “Dünyanın ekseni kaydı Behzat, 12 santim yerinden oynadı. Sen bana bir santim bile yaklaşmadın”dan daha vurucu isyan cümlesi duymadık bir dizi karakterinden. Âşık çiftler hâlâ birbirlerine “Ben seninle mutsuzluğa da varım” diyor şuursuzca, Savcı Esra’dan ödünç alarak. Ve hem şaşırtan hem sevindiren haber; Savcı diziye geri dönüyor. Ağustos ayında yayınlanacağı duyurulan yeni sezonda Canan Ergüder de var ve karakterimiz bu kadar yıl nerelerdeymiş sorusunun cevabı henüz sır.
Sınavla öğrenci alan en iyi okullardaki barınma ve burs problemleri ayyuka çıktı ama nedense Ankara duymak istemiyor!
Temmuz ayı geldi, yaz tam anlamıyla kendini hissettiriyor. Yaz aylarında artan sıcaklıkla birlikte sadece bulunduğunuz ortamı değil, vücudunuzu da serin tutmak önem kazanıyor. Terleme yoluyla kaybedilen sıvı ve mineraller, dengeli bir beslenme planıyla geri kazanılmalı. Bu noktada en doğal destekçiniz ise su oranı yüksek mevsim sebze ve meyveleri.