Türkiye, coğrafi yapısı nedeniyle bir deprem ülkesi. Bu hayati konuyu, mimarlık ve restorasyon alanında uzman, kültürel mirasa verdiği değerle tanınan Mimar Sinan Genim ile konuştuk. Genim, “Depremi önleyemeyiz, ancak doğru şehir planlaması, dürüst yapı denetimi ve sorumlu bireylerle yıkımı önleyebiliriz. Betonun içine çokca da ahlak katmak zorundayız” diyor. Sinan Genim’e göre, yıkımın büyüklüğünü belirleyen yalnızca fay hatları değil, plansızlık, denetimsizlik ve insan eliyle yaratılan ihmaller zinciri. Genim, şehir plancılarından belediyelere, mühendisten ustaya kadar herkesin bu tabloya katkı sağladığını belirtiyor. Depremlerden sonra en çok mühendislerin ve deprem uzmanlarının konuştuğunu, ancak işin esas başındaki şehir plancılarının sessiz kaldığını ifade eden Genim, “Depremden sonra herkes konuştu ama bir tane şehir plancısı çıkıp da ‘Biz bu planları yanlış yaptık’ demedi. Oysa felaket en başta burada başlıyor. Şehir plancısı, yapılaşmanın nerede ve nasıl olacağını belirler. Sen zemini zayıf, sıvılaşmaya açık bir bölgeye 8-10 katlı bina yapılmasına izin verirsen, bu cinayet planlamaktır. Şehir planlaması doğru yapılmadıkça, ne kadar sağlam bina yaparsan yap, çöker. Çünkü temel yanlış atılmıştır” diye konuştu.