Toplam 2916 Haber Bulundu.

Mert tuttu, Gedson vurdu Kategorisi için haberler

İki takımın kadrosunu kantara koyalım! Fenerbahçe’nin yedek kulübesine bakın, ideal bir 11 çıkar... Böylesi bir kadroyla Galatasaray’ın 8 puan gerisine düşüyorsanız ki öyle, başta Mourinho olmak üzere, herkes şapkasını önüne koyacak arkadaş!Y
a Beşiktaş, bırakın kadro derinliğini, alternatif oyuncu fukarası neredeyse! Ne var ki, sezon başından bu yana Kartal, derbileri ‘farklı’ oynuyor tıpkı dün olduğu gibi... Beşiktaş, Avrupa’ya çıkış bileti alabilmek için ilk üçü kovalıyor. İşin özeti Kartal, rakibine oranla psikolojik anlamda baskıdan uzak ve rahattı.
Ole’nin oyuncu tercihleri ve oyun taktiği tıkır tıkır işledi dersek abartmış olmayız. Rakibin yoğun baskısını savunma ve bol faullerle durduran Kartal, uzun toplarla fırsatlar kovaladı.
Nitekim 36’da Talisca kornerde topu elle oynayınca Yasin Kol beyaz noktayı gösterdi, atışı Gedson kullandı, kaleci İrfan kurtardı. 44’te Mert Müldür’ün hatalı kafa pasında araya Gedson girdi, İrfan’ın kapadığı köşeden topu filelere gönderdi, kendini affettirdi. Gedson çok özel bir oyuncu arı gibi çalışıyor, maşallahı var, bal da yapıyor.
İkinci yarı mı? Fenerbahçe baskıyı artırdı, tüm hatlarıyla yüklenirken, Ole 62’de rakiplerini durdurmakta zorlanan Emrecan’ın yerine Uduokhai’yi oyuna sürdü, bence geç kalmış bir hamleydi! Mustafa’nın yerine ise Mario’nun oyuna girmesiyle Kartal vites yükseltti... Tabi ki kaleci Mert ve savunmanın rakibin baskısına müthiş direniş gösterdiklerini de not edelim.
72’de Yasin Kol’un çaldığı faüle kargalar güler kargalar! Gedson topa vuruyor, Uduokhai de topa vuruyor, faul falan yok, bir de sarı çıkarıyor! Talisca’nın frikik atışında ya gol olsaydı, olmadı Mert müthiş bir kurtarış yaptı. Kol’un Beşiktaş lehine çıkarmadığı sarıları da hatırlatalım! Artı faullerde hakem Kol, sürekli çifte standart uyguladı.
Evet, futbol böyle bir oyun... ‘Ummadığınız taş, baş yarar’ demiş atalarımız... O taş Beşiktaş’tır arkadaş... Ole’ye bir ünvan da ben vereyim, ‘derbi ustası’ bunu da hak etti.

Sıradan biri! Kategorisi için haberler

Trendyol Süper Lig’de herkesin merakla beklediği derbide Beşiktaş, Fenerbahçe’yi deplasmanda 1-0 mağlup etti. Bu sonuçla sarı-lacivertlilerin lider Galatasaray arasında olan fark 8’e çıktı. Siyah-beyazlılar ise üçüncülük yarışında önemli bir galibiyet aldı.
Jose Mourinho yine kadro tercihleriyle şaşırttı. Üçlü defanstan vazgeçmeyen Portekizli çalıştırıcı derbide Tadic, Dzeko ve Yusuf gibi beklenen isimlerini kenarda bıraktı... Beşiktaş tarafına baktığımızda ise derbide sol kanatta Mustafa, forvette ise Rafa Silva tercihi vardı...
Derbide ilk yarım saatte sadece Talisca’nın kafa vuruşu akıllarda kalırken, 36’da Brezilyalı futbolcunun elle müdahalesi ile Beşiktaş penaltı kazandı. Fernandes, İrfan Can’a takıldı. Penaltıyı kaçıran Fernandes 44’te ağları havalandırdı. Mert Müldür’ün ters kafasında topu önünde bulan Fernandes meşin yuvarlağı filelere gönderdi: 0-1.
Mourinho ikinci yarıda üst üste hamleler yaptı, Dzeko’yu da oyuna alarak 59’de üç forvete döndü... Buna rağmen uzun sürede kapanan Beşiktaş karşısında istediği pozisyonları bulamadı. Zaman zaman tehlikeler yaratsa da Mert Günok günündeydi. Adeta takımı adına yaptığı kurtarışlarla maçın yıldızlarından biri oldu. Mourinho 84’te Cenk’i oyuna aldı 4 forvetini de sahaya sürdü. Buna rağmen kapanan Beşiktaş istediği üç puanı almayı başardı.

Ole, sana “ole” diyorum! Kategorisi için haberler

Tam da rekabet tarihimizde anlatılan, son yıllarda özlenen bir “derby” izledik. Evet, Kadıköy’de de Beşiktaş kazandı. Fenerbahçe yaşadığı ve yaşattığı onca hayal kırıklığına bir yenisini ekledi. Portekizli Mourinho, uluslararası şöhretiyle biraz arkada kalan Ole Gunnar Solskjaer’e ikinci kez teslim oldu.
Öncelikle altını çizmemiz gereken bir gerçek var: SüperLig’in ilk yarısındaki maçı da Oxlade Chamberlain’in kalabalık içindeki golüyle Beşiktaş kazanmıştı. Ne var ki o gün oyunun efendisi Fenerbahçe idi. Mert Günok’u, savunmayı ve kötü şanslarını aşamadılar. Dünkü maçın efendisi ise hem oynayan, hem kaçıran, hem de atan Beşiktaş oldu. Solskjaer’in cesur bir kararla geçen haftanın üç gollü kahramanı Ciro İmmobile’yi 87. dakikaya kadar bekletip son anda oyuna alması ise göstermelikti. Bu arada Mourinho’nun ihmal ettiği Cenk Tosun’u da sahaya sürmesi dikkat çekti.
Şu ilk yarıda yaşanan olaylara bakalım: 34’de Talisca sağ eliyle topu tutmaya (!) kalkınca Yasin Kol penaltı noktasını gösterdi. Yıllardır topun başına gelince aniden durup kalecinin erken hamlesini bekleyen penaltıcıların “kaçırma” riski yarattıklarını düşünürdüm. İrfan Can, o duruşa kanmadı, vuruşla beraber isabetli bir uzanışla topu tuttu.
Fenerbahçeli futbolcularda biraz motivasyon eksikliği gördüm. Galatasaray’la giriştikleri amansız mücadelede hep geride kaldılar. Derbiler dahil, olmayacak puanlar kaybettiler. Bu motivasyon yoksunluğu, Beşiktaşlı Gedson Fernandes’in Mert Müldür’ün hatasıyla yakaladığı topu gole çevirmesi Beşiktaş’ın gayretlerine karşılık bulan bir şans anıydı.
Gerçekçi olalım: Mourinho maç kadrosunu belirlerken önemli yanlışlar yapıyor. Oğuz sağda, Szymanski solda top kullanırken 4-4-2’yi zor uygularsınız. Dahası üçlü-dörtlü çelişkileri içine kararsız kalan Mourinho, Çağlar’ın maç boyunca yaptığı hataları seyrettikten sonra değişikliğe gitti. Talisca, En Nesyri, Dzeko çok gayret ettiler ama bir gol üretemediler. Beşiktaş’ta kaleci Mert Günok, gerçek bir savunma anıtı gibi saygı, takdir ve alkış topladı. Buna karşılık sınırda olduğu halde sarı kart görüp cezalı duruma düşmesi yanlıştı.Fenerbahçe maçın son 30 dakikasında çılgın bir isyanla Beşiktaş yarı alanına yerleşip üst üste gol pozisyonları yakaladı. Ancak Beşiktaş’ın topluca savunma ve dayanışma ile mücadelesini kıramadılar.
Günün adamları Mert Günok, Gedson Fernandes, Rafa Silva, savunmada içe alınıp stoperde de başarıyla oynayan, üstüne bir de gol için hücumu başlatan Masuaku çok başarılıydı. Ötekiler mi? Hepsi de sezonun en iyi oyununu çıkardılar. Bravo! Haydi, Ole’yi de “ole” sesiyle kutlayalım.

Kaybeden Fenerbahçe, üzülen Camia olur! Kategorisi için haberler

Fenerbahçe kaybetmek için elinden geleni yaptı, diye özetleyebiliriz derbi karşılaşmasını.
Uzun yıllardan bu yana bu kadar pasif bir Beşiktaş ile karşılaşmak aslında Fenerbahçe adına bir şanstı. Ancak kullanamadı.
Neden?
Bu sefer saha içinden başlayalım.
Mourinho bu sezon üst seviyedeki birçok karşılaşmayı benzer hatalı kadro ve taktiksel kurgu ile çıktı. Sonrasında toparlamak isterken daha da bozdu ve her seferinde çimlerden başı eğik bir durumda ayrıldı.
Diğer taraftan Fenerbahçe’de “saha içi sakarlık” diyeceğimiz bir lanet var; takımın peşini hiç bırakmadığı gibi sezon boyunca neredeyse tüm maçlarda devreye girdi.
Bu karşılamada da önce Talisca’nın sebep olduğu penaltı ki takım o andan itibaren kendine gelemedi, sonrasında da Mert Müldür’ün hatalı pası sonrasında Beşiktaş’a hediye edilen gol, sakarlığın bariz örneği olarak ortaya çıktı.
İstatistiksel olarak bu kadar basit ve rakibine net bir şekilde gol fırsatına dönüşen hata yapan Fenerbahçe’den başka üst seviyede kaç takım var gerçekten merak konusu.
Mourinho neden kritik karşılaşmalara doğru oyuncu seçimi yapamadı?
Bu aslında bir anlamda sezon başı kadro planlamasının doğru yapılamamasının da sonucu oldu.
Mesela En Nesyri…
Ramazana kadar ve özellikle de ligin ikinci bölümünde yükselen form grafiği, sonuca etki eden gol vuruşlarıyla dikkat çekerken sonrasında tamamen ortadan kayboldu. Sıradan bir futbolcuya dönüştü.
Kadronuzda böyle maliyetli de bir oyuncu varsa oynatırsınız. Onu kadroya ilk yazarsınız.
Fenerbahçe yarışın bu son düzlüğünde kaybettiği puanların önemli bir kısmını gol vuruşu ve bitiricilikte yaşadı.
Bir diğer oyuncu 39 yaşında sahada mücadele eden Edin Dzeko. Onun sahada olmadığı her maç hücumda neredeyse kabusa dönüştü. Sonradan girip çözdüğü birçok karşılaşma var.
Ama konu bitiriciliğe geldiğinde Dzeko geçen sezonu aratan bir performans sergiledi.
Geçen yıl Lig’de 36 maçta 21 gol atarken, bu sene 32 karşılaşmada 13 golde kaldı.
Bu fark kuşkusuz Fenerbahçe’nin birçok maçta zorlanmasına da neden oldu.
Fred ve özellikle de Szymanski…
Orta alanda ne kadar çok çalışırlarsa çalışsınlar üretkenlik bakımından geçen sezonun altında kaldılar.
Tadic! İstatistiksel olarak bir istikrar abidesi olarak görünse de Fenerbahçe’nin kazanması gereken maçların hiçbirinde ortada görünmedi bu sezon.
Şimdi bu oyuncu grubundan ne zaman ilk 11 veya yedek tercih yapsa bir yerde sorunla karşılaştı Mourinho ve kesinlikle doğruyu denk getiremedi.
Mutlak kazanılması gereken önemli karşılaşmalarda ilk yarı tercihleri ikinci yarı yapılan değişikliklerle daha da içinden çıkılmaz hale büründü.
Buna bir de taraftarseyirci efekti eklenince Kadıköy’deki tüm karşılaşmalar sırat köprüsünü geçmeye dönüştü.
Dün maçın ilk 30 dakikasına kadar sahaya yansıyan görüntü aslında Fenerbahçe’nin maçı rahat kazanabileceği yönündeydi.
Beşiktaş topun arkasına geçmiş, geriden hızlı hücumlarla çıkmayı planlamıştı.
Dahası da vardı orta alanda öyle zorlayıcı yakın savunma da yapmıyordu. Birçok atak kurgusunda Fred ve İsmail orta alanda oyunu rahat yönlendirebilecek boşluklar buluyordu.
Buna rağmen kısa pas tercihleri yerine uzun ve daha zor top kullandıklarını gördük.
İkinci yarı maçın elden gittiği paniği ile takım halinde orta yapma yarışına girilmesi Fenerbahçe için Samsunspor ve Kayserispor’dan sonra Beşiktaş karşısında da sonuç vermediği gibi saç baş yolduran tekrarlarla fiyaskoya dönüştü.
Tutmayan bu planı Mourinho neden ısrarla sürdürdü?
Cevap aslında çok açık.
Fenerbahçe tıkandığında çözüm üretemeyen bir takıma dönüştü. Çözüm her zaman oyun planı üzerinden sağlanamayabilir, çilingir oyuncularınız olur, birkaç maç Talisca örneğinde olduğu gibi sonuca gidersiniz.
Bu maçta da Talisca neredeyse kilidi açıyordu ama kalesinde devleşen bir Mert Günok izledik.
Mert olgunluğunu gerçekten üst düzey bir kaleci şeklinde yaşadı. Fenerbahçe altyapısından yetiştiği ve Fenerbahçe ile de 2 şampiyonluk yaşadığı göz önünde bulundurulduğunda dram çok daha anlamlı hale geliyor ki Mert hem Başakşehir hem de Beşiktaş’la da şampiyonluklar kazandı.
Evet…
Buraya kadar gelebilmişsek konuyu Yönetimlere onların yaptığı sonu gelmeyen hatalara getirebiliriz sanırım.
Mert’in bu takımdan ayrılışı her ne kadar bir önceki Yönetime yazarsa, son 7 yılda yapılanlar ve Fenerbahçe’nin iki yakasının bir araya gelememesi mevcut Yönetime ve Ali Koç’a adreslenir.
Ali Koç, devraldığından çok daha beter bir Fenerbahçe’yi kendi elleriyle yaratmış durumda.
Tam bir hayalkırıklığı.
Daha ötesi yok!
Geçen hafta yapılan Yüksek Divan Kurulu toplantısında “kapıları açın herkes duysun, bir yere gitmiyoruz” mesajı ile Camia’nın dipten gelen sesine kulak asmayan Ali Koç dün Stadyum’daki taraftarın maçı bırakarak kendisiyle “istifa” diye ilgilenmesinin ve takımın bozulmasının başlıca sorumlusu oldu.
Fenerbahçe bu sezon tarihinin en kötü derbi performanslarından birini sahaya yansıtırken kuşkusuz girişte yazdığım gibi sorumluluk belirli anlamlarda teknik direktörde olurken elbette Yönetimsel zafiyet ilk sıraya yazılacaktır.
Fenerbahçe’nin 7 yılda, takımları çalıştıran sayısız teknik direktörlerden bağımsız, neredeyse hiçbir derbi maçına hazırlanamamasını başka nasıl açıklayabiliriz ki?
Beşiktaş karşısında sahada mücadele veren oyuncuların konsantrasyon ve devamlılık sorunları net bir şekilde görünüyordu.
Teknik direktörünüz Mourinho da olsa profesyonel oyuncu parayı ödeyene her zaman başka bakar.
Karşılaşma sonunda kimi oyuncuların üzüntüden eser olmayan yüz ifadelerinin de bir numaralı sorumlusu hiç kuşkusuz Yönetimdir.
İki sene önce Fenerbahçe’nin lider oyuncusu yok diye eleştiriyorduk. Geçen sezon Dzeko ve Tadic ile birlikte İrfan Can’ın bu role soyunduğunu konuştuk ama bu sene her şey tekrar aynı boşluğa, yoksunluğa döndü.
Fenerbahçe’de yenilgiye isyan eden tek bir oyuncu göremiyorsunuz.
Maç biter bitmez rakip teknik direktörle yılışık bir şekilde kucaklaşan oyuncu sahada neyi kaybettiğini farkında veya umurunda mıydı acaba?
Peki o oyuncuya nerede olduğunu ve neyin mücadelesini verdiğini kim hatırlatacaktır?
Yazdım diye hedefe koyduğum düşülmesin, mesele zaten daha soyunma odasında, Samandıra’da otobüse binilmeden idrak edilmesi gereken farkındalık olmalıdır.
Futbolcular gelir geçer, hesabı kesilir. Kaybeden Fenerbahçe, üzülen Camia olur. Bunu tersine çevirecek de hem o oyuncuyu transfer eden hem de mücadeleye inandıran, süreç içinde besleyen Yönetimdir!
Mesele şampiyonluğun kaybedilmesi değildir.
Fenerbahçe’nin en eksik tarafı da işte budur!
Geldiklerinden çok daha beter bir şekilde gidecek görünüyorlar. Konu tatsız ve sevimsiz bir hal aldı!

Kartal zirveyi dağıttı Kategorisi için haberler

İki teknik direktör de farklı tercihlerle çıktılar derbiye. Bunlardan, istediklerini sahaya daha iyi yansıtan Ole Gunnar Solskjaer’in takımı oldu ve Beşiktaş derbiden 1-0lık galibiyetle ayrıldı.
Galatasaray derbisinde olduğu gibi 4-6-0 dizilişi ile başladı derbiye Solskjaer. Norveçli teknik adamın tercihleri ilginçti. Masuaku’yu stoper, Emrecan Terzi’yi ise sol bekte görevlendiren Solskjaer, sol açıkta da genç Mustafa Hekimoğlu’na forma verdi. Fakat bu tercihler sahada sırıtmadılar. Tam tersine özellikle Masuaku, stoperde çok başarılı bir performans sergiledi.
Bunun dışında istediler, inandılar, mücadele ettiler, ayakta kaldılar ve sonunda da derbiyi kazanmayı başardı siyah- beyazlılar. Oyun planlarını çok doğru bir şekilde uyguladılar, çok iyi savunma yaptılar. Solskjaer de tam zamanında yaptığı oyuncu değişiklikleri ile ikinci yarıda takımın oyundan düşmesini engelledi.
Elbette Mourinho’nun hataları da etkili oldu derbinin sonucunda. Sezon başından beri sürekli farklı sistemler ve oyuncular deneyen Portekizli teknik adam, Beşiktaş derbisine de yine farklı tercihlerle çıktı. Dzeko - En- Nesyri uyumu ile alınan puanlar ortadayken bu ikiliyi bozdu Mourinho. Galatasaray’ın kazanıp maç fazlasıyla puan farkını sekize çıkarttığı ve Fenerbahçe’nin kazanmak zorunda olduğu bir ortamda Dzeko, Tadic ve İrfan Can Kahveci’yi kulübede oturtan Jose Mourinho; uyumsuzlukları artık herkes tarafından bilinen Talisca ve En- Nesyriyi yine ilk on birde başlattı. Açık pozisyonunda ise Szymanski!
3-4-1-2 ile üstün bir başarı yakalamışken bundan vazgeçip dörtlü savunmaya geçti Mourinho ve bu sistemde başarılı olamadı. Cümle âlem bunu gördüğü halde Mourinho bir türlü göremiyor. Performansıyla Avrupa’nın büyük liglerindeki takımların dikkatini çekmiş genç Yusuf Akçiçek nedense kulübeye hapsoldu. Dörtlü savunmanın beklerinde Osayi- Samuel ve Mert Müldür’de ısrar ediyor Mourinho. Fakat ne savunmada ne de hücumdaki tercihlerinden verim alabiliyor. Ama o ısrarında devam ediyor. Başarısız olunca da sürekli saha dışından bahaneler buluyor. Oysa bakması gereken tek yer kendisi.
Bu sezon adeta derbi kralı olan Beşiktaş, hem Galatasaray’ı hem de Fenerbahçe’yi yendi. Üstelik Fenerbahçe’yi ligin iki maçında da yenmeyi başardı siyah- beyazlılar. Kısacası kendisi şampiyonluk yarışının uzağında kalsa da zirveyi dağıttı Kara Kartal. Fenerbahçe’nin ise bu mağlubiyetle şampiyonluk şansı iyice azaldı. Bu durumun en büyük sorumlusu da derbi kazanamayan, sürekli farklı sistem ve oyuncular deneyen Mourinho’dur.

Diş sıkma probleminden kurtulmanın 4 yolu Kategorisi için haberler

Sabahları çene ağrısıyla uyanıyor, gün boyu başınızın bir türlü geçmeyen ağırlığından şikâyet mi ediyorsunuz? Belki de geceleri dişlerinizi farkında olmadan sıkıyorsunuz. Hatta eşinizin “Gece dişlerinin sesini duydum, uykum kaçtı.” demesiyle ilk kez fark etmiş bile olabilirsiniz. Diş sıkma (bruksizm), çoğu zaman sessiz ilerler ama hem dişlerinize hem de genel sağlığınıza ciddi zarar verebilir. Neyse ki bu sorunun üstesinden gelmek mümkün. İşte dört etkili ve uygulanabilir yöntem:

Bir yumruk, altı madde Kategorisi için haberler

Madde 1:

5-11 Mayıs haftalık burç yorumları: En güçlü frekansta yaşanacak bir buluşma Kategorisi için haberler

“Bazen bir hafta sadece yedi gün değildir… Kimi haftalar vardır ki, içinde bir ömürlük niyet, bir gönüllük dilek, bir sonsuzluk kadar dönüşüm taşır. Bu hafta onlardan biri…”

Halk plajında 5 yıldız konfor Kategorisi için haberler

Havalar ısınmaya başlayınca deniz sezonu da yavaş yavaş açılıyor. Ege ve Akdeniz sahilleri yine dolup taşmaya hazırlanıyor. Tatil rotasını Yunan adalarına çevirmeye hazırlananlar da var ama bu yıl bizim sahillerimizde işler biraz daha farklı. Belediyeler ciddi anlamda kolları sıvamış durumda. Bu amaçla birkaç belediye yetkilisiyle konuştum, ne gibi hazırlıklar içinde olduklarını öğrendim. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Bu yaz halk plajlarında âdeta beş yıldızlı tatil konforu yaşanacak!