Toplam 2978 Haber Bulundu.

Yeni doktorunuz yapay zekâ mı? Kategorisi için haberler

Günümüzde sağlıkla ilgili bilgi arayışında ilk başvuru noktası giderek değişiyor. Sağlığını dijital ortama emanet eden gençlerin sayısı artıyor. Son dönemde sağlık alanında farklı yapay zekâ uygulamaları, bilgiye ulaşmayı kolaylaştırsa da ne bir diyet planı ne de bir hastalık teşhisi sadece bu teknolojilere bırakılmamalı

Kahvede pestisit tehlikesi var mı? Kategorisi için haberler

Birçok kişinin aklına gelmese de kahve, pestisit açısından risksiz bir içecek değil. Hatta bir süre önce, AB Gıda Alarm Sistemi’ne kahveyle ilgili bir uyarı bile yansıdı. Uyarı, Kenya’dan Hollanda’ya gönderilen kahve çekirdeklerine ilişkindi

Demet Akalın: Hit şarkı bulamamak canımı çok sıkıyordu Kategorisi için haberler

Demet Akalın’ın pop müziğin çok iş yapan yıldızı olmasının yanı sıra yeni şarkılarıyla yaz aylarına damga vurma gibi bir özelliği vardı. Şarkıcı; söz yazmıyor, beste yapmıyordu ama yeni eserler arasından yaza damgasını vuracak olanı bulup, okumak konusunda pek mahirdi. Ama birkaç yıldır Demet Akalın’dan ‘hit’ parça çıkmıyordu. Bu yıl Sefo’yla yaptığı düetle sadece yerli müzik listelerinin zirvesine yerleşmedi. Demet Akalın-Sefo ikilisinin söylediği “Yerinde Dur”, müzik dinleme platformlarının global listelerine de üst sıralardan girdi. Demet Akalın’la 11 yaşına giren kızı Hira’yla ilişkisini, “Yerinde Dur”la şeytanın bacağını nasıl kırdığını, Sefo’yla düet fikrinin kimden çıktığını, stüdyo ve klip aşamasında yaşadıklarını, hatta yaza damgasını vuran hit şarkı çıkaramayınca ruh hâlinin nasıl etkilendiğini konuştuk.

Müzik notalarının tadı tuzu Kategorisi için haberler

Dünyanın pek çok yerinde, gastronomi ve müzik yan yana geldiğinde ‘duyular arası hafıza’ yaratılır. Tıpkı Edremit Körfezi’nin binlerce yıllık mutfak belleğinin Adramytteion’un sessiz taşlarından yükselen klasik müzikle aynı sahnede buluşması gibi.

Sınırlar ötesi mutfak Kategorisi için haberler

Restoranlar dünyanın pek çok yerinde çok milletli mutfak ekiplerine sahip. Özellikle göçmenlerin yoğun olduğu ülkelerde mutfaklar farklı ülkelerden gelen çalışanlarla dolu. Bu çok kültürlülük bambaşka şef hikâyelerinin doğmasına yol açıyor, mutfakları sınırlar ötesi bir boyuta taşıyor.

Paylaşım ağında tehlike artık çok daha büyük Kategorisi için haberler

Anne babaların çocuklarının her anını sosyal medya platformlarında yayınlaması, sık paylaşım yapma tuzağına düşmesi artık her zamankinden daha riskli. Yapay zekâ uygulamalarının bu kadar kolay ulaşılabilir olması, yaygınlaşması beraberinde çok büyük tehlikeleri de getiriyor.

Artık 70’ler 40’lar gibi Kategorisi için haberler

Bugünün 70 ya da 80 yaşındaki kadını, dünün 40 yaşındaki kadınından daha özgür, daha cesur ve daha görünür. Artık yaş almaktan korkmak değil; onunla gurur duymak zamanı. İşte değişen yaş algısı ve yeni nesil olgunluk.

İlkesizlik ve samimiyetsizlik Kategorisi için haberler

Filistinli Pele derlerdi ona... 41 yaşındaki Süleyman Al Obeid, İsrail bombardımanında yaşamını yitirdiğinde Gazze’de çocuklar, bir idollerini, bir kahramanlarını yitirdiler. Kirli savaşın bir başka kurbanıydı Filistinli Pele...
Bu futbol kahramanının ölümünün ardından UEFA, sosyal medya hesabından bir mesaj paylaştı. Aslında gayet şık bir mesaj gibi duruyordu. “Filistinli Pele, Süleyman Al Obeid’e elveda. En karanlık zamanlarda bile sayısız çocuğa umut veren bir yetenekti”.
Eğer Al Obeid, bir trafik kazasında ya da sağlık sebepleriyle yaşamını yitirmiş olsaydı bu mesaj alkışlanırdı. Avrupa piyasasında adı duyulmamış bir futbolcuya gösterilen bu ilgiye de şaşırırdık iyi anlamda. Ne var ki Filistinli Pele, sivilleri hedefleyen bir askeri saldırıda yaşamını yitirmişti. Daha acısı, bu saldırıyı düzenleyen İsrail, UEFA üyesiydi.
Bu mesajın ardından Liverpool’un Mısırlı süper yıldızı Mohamed Salah, ironik bir mesaj gönderdi. Salah’ın belki de geçmişte ancak Voltaire gibi ustalarda görebileceğimiz tarzdaki mesajı şöyleydi: “Nerede, nasıl ve niçin öldüğünü söyleyebilir misiniz?”
UEFA, geçtiğimiz hafta içinde Süper Kupa maçında bir adım daha attı. 9 Filistinli, Afgan, Iraklı ve Ukraynalı mülteci çocuk, İtalya’nın Udine kentindeki Paris Saint Germain-Tottenham maçına, “Çocukları öldürmeyi durdurun” pankartıyla çıktı.
Ama Salah’ın sorduğu soruların yanıtları hala verilmedi. Rusya’ya karşı uygulanan boykotun bir benzeri İsrail’e uygulanmıyor. Bu çifte standart, insanların yüreğini burkuyor. Bu aksiyonu almadığınızda attığınız mesajların da, sahaya çıkardığınız çocukların da, onların taşıdığı pankartların da hiçbir anlamı kalmıyor. Salah, küçük basit bir soruyla bu ilkesizliğin ve samimiyetsizliğin foyasını ortaya çıkarıyor.
O zaman biz de sormaya devam edelim UEFA’ya, FIFA’ya, bu soruna yüzeysel ve samimi olmayan slogan cümlelerle pansuman yapmaya çalışanlara: “Nerede, nasıl ve niçin öldüğünü söyleyebilir misiniz?”

Futbolun değişen liderleri Kategorisi için haberler

Eskiden kaptan dediğinde akla gelen profil belliydi: Altyapıdan yetişmiş, kulübün “evladı” sayılan, sahada dişini tırnağına takan, taraftarla bağı kuvvetli bir isimdi. Önce yabancı yıldız transferler gönüllere taht kurup bandı yerli oyunculardan aldı. Ardından, sosyal medya hesaplarında liderlik gösteren oyuncular talip oldu.
Kaptanlık bandı, teknik olarak basit bir kumaş parçası olabilir. Ama o banda, tarihin her döneminde farklı anlamlar yüklenmiş, kimi zaman kulübün kalbi olmuş, kimi zaman ise linç listelerinin başına yazılmıştır. Çünkü bir kaptan, sadece hakemle konuşan oyuncu değil; soyunma odasında fırtınalar koparken sakinliği sağlayan, şampiyonluk töreninde kupayı kaldıran, kötü gidişte ise çoğu zaman ilk hedef tahtasına oturan kişidir.
Tarihteki ilk kaptanlar, güneş batmayan ülkeye bizi götürüyor. Futbol tarihinin ilk milli maçı 1872’de oynanırken İngiltere’nin başında Cuthbert Ottoway, İskoçya’da ise Robert Gardner sahaya kaptan olarak çıkmıştı. O zamanlar teknik direktörlüğe yakın bir rolü olan kaptanlar, yıllar içinde antrenmanları da yöneten bir figüre bile dönüştü.

Tarih içindeki değişim

Ama aslında FIFA kural kitabında kaptan, santra öncesi para atışına katılan, maç esnasında arkadaşlarının hakemden belli bir mesafe uzaklıkta kalmasını sağlayıp, hakemle konuşabilecek tek oyuncu olarak tarif ediliyor. Bunun dışındaki beklentilerin tamamı yıllar içinde kulüpler ve taraftarlar tarafından dizayn edildi. Kupayı ilk kaldıran olmak, taraftara mesaj vermek, prim görüşmeleri gibi konularda takım sözcülüğü yapmak, bunlar hep bizlerin ve diğer oyuncuların yıllar içindeki sesiyle ortaya çıktı.
Eskiden kaptan dediğinde akla gelen profil belliydi: Altyapıdan yetişmiş, kulübün “evladı” sayılan, sahada dişini tırnağına takan, taraftarla bağı kuvvetli, futbolun ve tribünün ortak dilini konuşan bir isim. Bu bant, hem kulübün tarihine bir köprü hem de geleceğe bir rehberdi, sadakat sembolüydü. Beşiktaş’ta Rıza Çalımbay, Galatasaray’da Bülent Korkmaz gibi... Hatırlar mısınız, Bülent Kaptan’ın kulüple bağlarının gerginleştiği, transfer listesine konduğu dönemde bile kaptanlığı elinden alınmamış, rolü tüm gerginliklerin üstünde tutulmuştu. Avrupa’da da durum benzerdi. Bryan Robson, Franco Baresi, Karl-Heinz Rummenigge gibi isimlere bakan herkes bir oyuncu değil, kulübün kendisini görürdü.
‘Abi’ kaptanlar azaldı
Ama... Globalleşme, teknoloji, sosyal medya nasıl ki toplumu A noktasından B noktasına taşırken, sosyal, psikolojik ve ekonomik değişikliklere sebep olduysa, kaptanlık da yıllar içinde değişti. Önce yabancı yıldız transferler gönüllere taht kurup bandı yerli oyunculardan aldı. Ardından saha dışı yani sosyal medya hesaplarında liderlik gösteren oyuncular, saha içi liderlerin bandına talip oldu. Satılması düşünülemez, teklif dahi edilemez olan kaptanlar, sabrı çekirdek gibi çitleyen taraftarların gözünde, iki hata yaptığında gönderilecekler listesine eklendi.
Genç kuşaklar artık, hayatın hiç bir noktasında otorite istemiyor, buna futbol da dahil... “Abi” kaptanlar eskisinden çok daha az şey ifade ediyor. Dortmund’un 19 yaşındaki Jude Bellingham’ın koluna taktığı bant, liderlikten ziyade belki de yıldız oyuncusunun aklını gelip biri çelmesin diye bir nişan yüzüğü görevi yapıyordu. Ama futbolun yazılmamış kuralıdır; karşınıza Real Madrid çıktığında her nişan atılır, her evlilik yıkılır.
Başka takım forması içinde hayal edilemeyen, futbolu bıraktıktan sonra bile kaptan diye anılmaya devam eden oyuncuların sayısı gün geçtikçe azalıyor. Bu bandın yükü her geçen gün daha da artıyor mu bilinmez, ama her gün değiştiği kesin.
Kol bandı artık sadece “hakemle konuşma ayrıcalığı” değil; aynı zamanda kulübün bir yüzü, kulübe bir ruh kazandıran bir temsil aracı. O yüzden bazı kulüpler yıllar içinde kaptanlarının karakteriyle harmanlanıp, kulüp kimliğini yoğurdu.

Yeni öğretim yılında değişen bir şey olacak mı? Kategorisi için haberler

Dünya değişiyor ve biz de bu değişime ayak uydurmak zorundayız.