Toplam 2987 Haber Bulundu.

Mourinhonun gölgesi altında Kategorisi için haberler

Karşılaşmanın 58. Dakikasında Fred’in yerine İsmail Yüksek oyuna girdi.
Mourinho olsaydı muhtemelen bu değişiklik olmazdı ve Brezilyalı oyuncu çok daha uzun süre sahada kalırdı, belki maçı tamamlardı.
Oynadıkları yer ve pozisyon itibarıyla zaten İsmail, Fred’in asla yedeği olacak bir oyuncu değil.
Kadroya baktığımızda İsmail, yeni gelen Alvarez ve Amrabat ile aynı mevkide oynuyor ve birbirlerini yedekliyorlar.
Peki, Fred’in bu kadroda alternatifi, yedeği kim?
Dün yedek kulübesinde böyle bir oyuncu yoktu. İşin doğrusu Fenerbahçe’nin genel takım kadrosunda böyle bir oyuncu da bulunmuyor.
Geçen sezon var mıydı? Ondan önceki sezon? Hatırlıyor musunuz, ilk geldiği yıl iki defa sakatlandığında nasıl iki ayak bir pabuca girmişti?
Dün Kerem Aktürkoğlu’nun transferi açıklandı.
Nene ve Alvarez de geçen hafta katıldılar.
Kaleci transferi için Ederson’un zorlandığı konusunda haberler düşüyor önümüze, sosyal medyada.
Başka 2 transfer daha olacağının fısıltıları var.
Peki karşılaşmadan devam edelim.
Zeki Murat Göle ikinci yarı Oğuz Aydın yerine Mert Müldür ile devam etti.
Talisca yerini Szyimanski’ye, İrfan Can da Cengiz Ünder’e bıraktı.
Maçı izlerken bu değişikliklerin hangisi sizi heyecanlandırdı?
Karşılaşma ile ilgisi yok ama sizce Ali Koç ile Mourinho’nun arasını bozan ve sonuçta da Portekizli Hoca’nın gönderilmesine neden olan sorun neydi?
Fenerbahçe yıllar sonra Mourinho ile öyle ya da böyle bir futbol aklına kavuşmuştu.
Elbette Türkiye’deki futbolu yorumlayanların eline su dökemezdi ama yine de geride kalan en az 3-4 sezon ile kıyaslandığında bunu iddia edebiliriz sanırım.
Muhtemelen Portekizli Hoca geçen sene takımda gördüğü eksikler ve bu sezon öncesinde ayrılacakları da göz önünde bulundurarak Yönetim’e alternatifli bir liste vermiştir.
Bu listede isimler olduğu gibi ihtiyaç duyulan pozisyon için oyuncu özellikleri tariflenmiştir.
Fenerbahçe ilk hazırlık karşılaşmasını 12 Temmuz’da yaptığında kadroya henüz bir oyuncu; Brown dahil olmuştu.
26 Temmuz’daki Benfica hazırlık maçının ikinci yarısında Duran oyuna girdi. O karşılamanın oynandığı sıralarda, gol de atan Kerem’in Fenerbahçe’ye geleceği ile ilgili haberler çıkmaya başlamıştı.
Orada da bitemedi, Kerem Benfica’yı Şampiyonlar Ligi’ne taşıyan golü attıktan sonra transferi gerçekleşti.
Skriniar ve Semedo, ilk Feyenoord karşılaşması öncesinde takıma dahil olurlarken; sonrasında da az önce söz ettiğim Nene ve Alvarez transferleri gerçekleşti.
Ve ortada artık Mourinho yok!
Hoca ile Yönetim arasında ne olduğunun detaylarını bilmiyoruz. Sadece tahmin ediyoruz.
Ancak ana akım medyanın Mourinho’ya nasıl bir mobbing yaptığını yakından takip ettik.
Ülkenin futbol zekâsı ve bilgisi çok yüksekmişçesine, yaptığı kadrolar, oyun planları ve çoğunlukla da polemikleri yerden yere vuruldu.
Türkiye’ye bir daha dünya çapında başka bir teknik direktör gelir mi bilemem ama buraya kadar yazdığım detaylardan Mourinho’nun ne kadar günah ve sorumluluğu olduğunu size sorabilirim veya kestirmeden kendi yanıtlarımı verebilirim.
Fenerbahçe’de çok uzun zamandır bir futbol aklı olmadığı için transferler eldeki bütçeye denk gelecek şekilde yapılıyordu.
Takım içinde yıldızı parlayan oyuncular da hemen paraya çevriliyordu.
Gidenlerin yeri bir türlü dolmazken kadro bir dolu eksikle sezonlara başlıyordu.
Güç bela devre arasına gelene kadar puanlar kaybediliyor, rakiple(rle) sinir savaşına giriliyor ve her seferinde de kaybediliyordu.
Her sezonun özetiydi bu.
Bugün Fenerbahçeli kime sorsanız oyuncu ve pozisyon eksiklerini hemen size sayar döker.
Buna rağmen gelinen nokta da bu!
Şimdi bir de Fenerbahçe’nin teknik direktör sorunu var.
Daha önce bu takıma 100 gün doğru teknik direktörün kararını verememiş Yönetim, 21 gün sonra Olağanüstü Kongre’ye giderken böylesi bir sorumluluğun altına girdi.
Bu hiçbir zaman sadece Mourinho meselesi değildi.
Evet, bugün İsmail Kartal olsun veya ismini şimdi anmayalım başka alternatif yerli teknik direktörler olsun kendilerine verilen kadro içinde kavrulmayı bilirlerdi.
Ama işte en fazla 99 puan yapabilirdi ve Galatasaray yine 3 puan fazlasıyla şampiyon olurdu.
Mourinho bir karizma, çok keskin bir kişilik; buralara da kazandığı başarılarıyla gelmiş.
Genellikle en kötü polemik ve eleştirileri içeren, bir kısmını bugün ülkemizdeki yorumcuların kendi fikirleriymiş gibi sağda solda konuştukları haberleri, yazıları, değerlendirmeleri; hayat hikayesini anlatan kitapları okur, belgeselleri izlersin.
Mourinho’yu kendine ve şartlarına uydurmaya çalışmak yerine onun seviyesine çıkmaya çalışırsın.
Onunla her fırsatta polemik yapmazsın!
Evet, Fenerbahçe içinden çıkılması fazlasıyla karmaşık ve bir kısımını kendi eliyle yarattığı bir dolu denklemle yarışa devam ediyor.
Milli arada biraz nefeslenilecektir. Ama hemen peşi sıra oynanacak bir Trabzonspor karşılaşması var.
Bakalım Fenerbahçe’yi hangi gündemler bekliyor olacak?

Bosna’da ve Gazze’de İnsanlığın Ölümü Kategorisi için haberler

Bosna ve Gazze, rastgele seçilmiş coğrafyalar değildir. Her iki yer de tarihsel olarak çok kültürlü, çok dinli, bir arada yaşama deneyiminin sürdürüldüğü topraklardı. Gazze de tarih boyunca farklı dinlere ve etnik kimliklere ev sahipliği yapan, çok katmanlı bir toplumsal yapının parçasıydı. Savaş öncesi Saraybosna’da Boşnak Müslümanlar, Hristiyan Sırplar, Katolik Hırvatlar ve Yahudiler bir arada yaşamaktaydı. Aliya İzzetbegoviç’in ifadesiyle, ‘…İki dünyayı birbirinden ayıran Büyük Sınır üstünde yer alan tipik bir ülkeyiz biz. İnancımız Doğu’dan, eğitimimiz Avrupa’dandır. Kalbimiz bir dünyaya, aklımız bir başka dünyaya aittir. Bunun içinde bir affedicilik ve iyilik mevcuttur. Eğer dürüst kimseler isek, kabul etmeliyiz ki, Bosnalı insanlar sürekli kendilerine kim olduklarını, hangi dünyaya ait olduklarını sormaktadır. Benim bu soruya cevabım şudur: Ben Avrupalı bir Müslümanım. Bu tanımdan da gayet memnunum.’ (Tarihe Tanıklığım, Klasik, 2003, sh.526). Ancak, Batı bu tanımdan rahatsızdır.

Trabzonspor’a bu defa tek gol yetmedi Kategorisi için haberler

Bordo-mavililerin ligdeki en önemli sınavlarından ilkiydi Samsunspor karşılaşması. Zira bu maça dek, tek goller ile geçtiği Kocaelispor, Kasımpaşa ve Antalyaspor’un elde ettiği sonuçlar ortada; Kocaeli ilk puanını bu hafta evinde son dakikada aldı, Kasımpaşa henüz siftah yapamadı, Antalya iki ileri iki geri…
Öyle ya, Trabzonspor’u ligin taş gibi takımlarından biri olan Samsunspor karşısında görmek lazımdı.
En sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyelim:
Trabzonspor’un 88’nci dakika önde getirdiği karşılaşmayı da ‘tek golle mi kazanacak’ diye düşünülürken, eksikleri bir kez daha ortaya çıktı. Evet, bordo-mavili takımın orta sahası ‘bana adam adın, hatta bir değil iki tane alın’ dercesine bas bas bağırıyor!
Karadeniz derbisinin birkaç kırılma anı vardı; ilk yarı rakibine pozisyon vermeyen Trabzonspor, oyunun tamamen hakimiydi. Onuachu’nun jeneriklere giren harika kafa golünden yirmi dakika sonra Augusto’nun direkte patlayan topu, 45’te yine aynı Augusto’nun kaçırdığı pozisyon golle sonuçlanmış olsaydı; maç sonu Trabzonspor için yazı başlıklarının çoğunun ‘dört çarpı üç Trabzonspor’ olmaması işten bile değildi.
İkinci yarı oyunun ibresi Samsunspor’a döndü; Mouandılmadjı’nin Uğurcan Çakır ile iki kez karşı karşıya kalmasına rağmen kalesinde devleşen Uğurcan’ı geçememesi. Bu iki pozisyondan biri gol olsaydı; Trabzonspor için kalan dakikalar hiç de kolay geçmeyebilirdi. Hatta Trabzonspor ilk mağlubiyetini bile alabilirdi. Anlayacağınız iki pozisyonda sakız gibi uzayan kaptan takımını ayakta tuttu!
İkinci yarı bordo-mavililerin pozisyonu yok mu diye soracak olursanız? Zubkov’un sevdiği yerlerden yaptığı vuruşlar vardı elbet, kaleyi bulmayınca olmuyor!
Ayrıca kadro derinliği Trabzonspor’a oranla daha iyi olan Samsunspor, ikinci yarı yaptığı oyuncu değişiklikleriyle oyunun üstünlüğünü bilhassa son bölümde eline aldı. Dememiz o, Trabzonspor bu değişiklere de karşılık veremedi. Bunlara Pina ve Tim’in sakatlanması eklenince…
Özetle, Kocaeli, Kasımpaşa ve Antalya maçlarını tek golle geçen Trabzonspor’a, bu defa tek gol yetmedi. Zaman zaman iyi oynayan, çok iyi mücadele eden Trabzonspor’un daha iyi olması için milli arada eksiklerinin giderilmesi dileklerimizle…

Oğuz-İrfan A.Ş Kategorisi için haberler

Çok merak ediyorum. Jose Mourinho dünkü maçı seyretmiş midir? Her ne kadar Lizbon’da uçaktan indiğinde “Eve gidip Porto maçını izleyeceğim. Fenerbahçe defteri artık kapandı” açıklamasını yapmış olsa bile, ben Gençlerbirliği maçını izlediğini düşünüyorum... Ve neredeyse hiç oynatmadığı İrfan Can Kahveci’yi, az oynatıp turşusunu kurduğu Oğuz’u seyredince nasıl bir hata yaptığını anlamıştır diye tahmin ediyorum.
Meslektaşı Zeki Murat Göle hiç risk almadan her oyuncuyu orjinal yerinde oynatarak ve hem de ilk 45 dakikada performans alarak güle oynaya maçı kazandı. Mourinho olsa Fenerbahçe taraftarı yine ölüp ölüp dirilirdi. Biz dünkü maçı Fenerbahçe’den ayrılmış olsa bile bıraktığı büyük hasar nedeniyle yine Jose Mourinho üzerinden okuyabiliriz. Çok sayıda gönderme yapıp, arkasından konuşabiliriz. Oysa gerek yok. Çünkü görünen köy kılavuz istemiyor. Şapkadan tavşan çıkarmak yerine, doğru ve eldeki kadroya göre bir oyun şablonu oluştursaydı, Portekizli hala baş tacıydı.
Oğuz Aydın ve İrfan Can Kahveci dünkü 3-1’lik maçın özetidir. Elbette ilk golü atan yeni transfer Nene ile diğer iki golü Gençlerbirliği filelerine bırakan En Nesyri, final noktasında sonucu getirdiler. Ama oyunu tabelaya taşıyan kesinlikle Oğuz-İrfan Can ikilisi ve onların sağ koridordaki mükemmel işbirliğiydi. Bu iki oyuncu, kendilerini adeta körelten Jose Mourinho’ya son derece net yanıt verdi. Oğuz, son pası körlemesine değil, bakarak atan ender oyunculardan biri. Talisca biraz daha maça kendini verebilse Oğuz Aydın maçtan asist kralı olarak çıkardı. Ve aynı Oğuz, mükemmel seviyede savunmada yaptı. Kısacası oynadığı süre içinde, maç boyunca görev alanların çoğundan iyiydi...
İşte tam burada Zeki Murat Göle’ye bir sorum var: ‘Değerli hocam, müthiş oynayan bir Oğuz Aydın, aylardır kıt kanaat oynadığı için neredeyse pas tutmuştu. Dün adeta yeniden doğuş maçını oynadı. Bırak kalsın 90 dakika sahada. Kenara alacak o kadar çok oyuncu vardı ki... Ayrıca niye bu kadar oyuncu değiştirdin onu da anlamadım.’
Ve İrfan Can Kahveci; olağanüstü seviyede teknik kapasitesi olan bir oyuncu. İki sezon önce oynadığı futbolun tadı hala damaklarda. Jose Mourinho geldiğinde sahaya ilk olarak onu sürer diye bekliyorduk. Oysa o bırakın sahaya sürmeyi, tribüne göndermeyi daha doğru buldu. İşte o İrfan Can dün müthiş bir geri dönüş öyküsü yazdı. Oğuz ile olan ortaklığı bir tarafa, Talisca’nın eksikliklerini de forvet arkasında tamamladı, topun Fenerbahçe’de çok daha uzun kalmasını sağlayan oyuncu da oldu. Önümüzdeki günlerde İsmail Kartal dışında, örneğin Schmidt gibi bir isim gelecekse sakın ha Mourinho dönemini örnek almasın, bu maç yeterince veri taşıyor.

Gençlik aşısı Kategorisi için haberler

Fenerbahçe, Kocaelispor’un ardından Gençlerbirliği’ni de deplasmanda 3-1 yendi. Mourinho’nun gidişiyle konuk ekip 4-2-3-1’e dönerken, Nene ile Alvarez şans buldu, İrfan Can Kahveci de sağ kanada geri döndü. İlk dakikadan itibaren topa sahip olan Fenerbahçe kilidi erken açınca goller de peş peşe geldi. 14. dakikada Oğuz’un ortasında Nene’nin vuruşu Pereira’ya da çarparak ağlara gitti: 0-1. Sarı-lacivertliler, 35’te Brown-En Nesyri işbirliğiyle farkı 2’ye çıkardı: 0-2. 40’ta bir kez daha sahne alan Faslı forvet skoru 3-0’a getirdi.
Gençlerbirliği yaptığı iki değişiklikle 2. yarıda daha etkili olmaya başladı, pozisyonlar yakaladı. 65’te Thalisson’un kafa vuruşunu Livakovic çıkarırken, topu önünde bulan Goutas farkı ikiye indirdi: 1-3. Ancak Başkent ekibinin gücü daha fazlasına yetmedi. Fenerbahçe, ‘Mourinho sonrasının nasıl geçeceği’ sorularını özellikle ilk yarıdaki futboluyla yanıtlarken, ilk kez şans bulan yeni transferler Nene ve Alvarez’in performansı da gelecek adına sarı-lacivertliler için fazlasıyla ümit veren detaydı.

Çekirge sıçramadı! Kategorisi için haberler

Trabzonspor ilk üç maçını ite- kaka, tek gollü skorlarla kazanmıştı. Yeniden yapılanan bir takım için kayıpsız geçen süreç başarı sayılabilirdi. Lakin önemli olan kazanırken oyunu geliştirmektir.
Bordo- mavililer Samsunspor sınavında olumlu sinyaller verse de, yediği son dakika golü hesapları bozdu. Aslında oyunun büyük bölümünde üstündü. Öne geçtikten sonra farkı artıracak pozisyonlar da buldu.
Gelelim maça; Onuachu Zubkov’un ortasında yer çekimine meydan okudu ve jenerik golünü attı. Orta alana kadar gelerek rakiple boğuştu, pas dağıttı, savunmasında çizgiden top çıkardı. Onun performansı takım oyunu adına sorgulanmalı değil mi?
Ya kaleci Uğurcan’ın üç kritik kurtarışına ne diyeceğiz? Kaptanı zor durumda bırakan orta alan ve savunma kurgusuna nasıl bir yanıt verecek Fatih Tekke?
Sezon uzun; biliyorum ki Fatih hocanın kalan sürede en büyük ihtiyacı orta alana yapılacak takviyelerdir. Yönetim elini çabuk tutmalı.
Dört hafta sonundaki yorumum; Trabzonspor çekirge gibiydi. Üç kez zıpladı, şaşırmadım Samsunspor’a takıldı.
Milli maç arası verilen aralar, kulüpler için ilaç gibi derler. Katılmıyorum. O güne kadar hesabını kitabını yapamayan, transferi son güne bırakanların ya parası yoktur, ya da yapılmış planı.
Açık söyleyeyim; Trabzonspor ezeli iki rakibi Galatasaray ve Fenerbahçe ile yarışacak güce sahip değil. Taraftar bu gerçeğin farkına varmalı.
Yani, şampiyonluk söylemi gibi hayalin peşinde koşmak, bu sezon için acı verir taraftara!

Acı günün notları Kategorisi için haberler

Eğri oturup doğru konuşalım: Ole Gunnar Solskjaer’in gönderilmesinde, futbolcu kadrosundaki “motivasyon eksikliğinin” önemli rol oynadığına inanıyorum. Ekibin en usta, en tecrübeli oyuncuları dahi uyuşuk, hareketsiz, çeki taşları gibi ağırdı. Sergen Yalçın’ın bu havayı değiştireceğini düşünüyorum. Sanırım biraz zaman alacak. İlk yarıdaki oyun, keyif vermeyen, pasif ve etkisiz bir oyundu. Sergen Yalçın, sanırım bu maçtan sert alt başlıklar çıkarmıştır. Yeni haftanın ilk maçında hardal soslu konuşmasıyla herkesi uyandırabilir.
Maç istatistiklerine bakarsak, yüzde 64 topla oynayan, 567 pasla rakibine açık ara (331) fark yapan Beşiktaş’ın attığı şut sayısı 15 ama gol yok. Buna karşılık üç isabetli şut atan ev sahibi ekip oradan iki gol çıkardı, iyi mi!.. Beşiktaşlı futbolcular topu kazandıklarında ağır ve garip hareketleriyle üç kişinin arasına girip o topları kaybettiler. Oldukça tuhaftı.
Evet, penaltı pozisyonu da var. İlk yarının uzatma dakikalarında Tiago Djalo, ceza alanına girip gol şansını yakalayan Ogundu’yu durdurmak için çaresiz kaldı ve rakip oyuncuya müdahalesi, hakem Kadir Sağlam’ın tereddütsüz penaltı kararıyla değerlendirildi. İbrahim Kaya’nın gole çevirdiği atış, Beşiktaş’ın verimsiz futboluna kesilmiş faturaydı.
Golün sonrasında, ikinci yarıda Sergen Hoca yaptığı değişikliklerle oyunu Alanya yarı sahasına taşıyıp pozisyon sayısını artırdı. Gelin görün ki ayaklarından gol beklenen Tammy Abraham, Rafa Silva, El Bilal Toure ve diğerleri kötü tercihler ve zamanlama yanlışlarıyla skor tabelasını değiştiremediler. Elbette kaleci Ertuğrul’un olağanüstü kurtarışlarını da alkışlamak gerekiyor. Derken, eski göz ağrısı Güven Yalçın, akıl dışı boş alan bırakan Beşiktaş’a ikinciyi attı ve Sergen Hoca’ya sunulması beklenen “Hoş geldin partisi” umut kırıcı drama dönüştü.
Sezon başında erken bir fiyasko ile sarsılan Beşiktaş’ın son şampiyonluk (2020-2021) sonrasında akıl almaz puan farklarıyla zirvenin arkasına düşmesi alışkanlık yapmamalı. Bu tablolar değişmezse, Beşiktaş on yıllarca ezilir ve büyüklüğü ancak nostalji konusu olur. Acı günün tanıklığı bize bunları yazdırdı. Umarız devamı gelmez!

Eylülde kartlar yeniden karılıyor Kategorisi için haberler

Eylül 2025, gökyüzü sahnesinde perdeyi büyük bir dönüşümle açıyor. 7 Eylül’de Balık burcunda gerçekleşen Ay Tutulması, iç dünyamızda biriken duygusal yükleri su yüzüne çıkaracak. Bastırılmış hisler, kapanmamış defterler, görünmeyen bağlar, hepsi tek tek açılıyor. Bu tutulma, affetmenin ve arınmanın kapısını aralarken bizleri kalbimizde yer açmak için geçmişin izlerini silmeye davet ediyor.

İmplant tedavisinde yapılan hatalar Kategorisi için haberler

Günümüzde diş eksikliğinde en iyi alternatif, eksilen diş veya dişlerin yerine implant yerleştirerek daha sonra bunların üzerine uygun porselen veya zirkonyum diş yapılmasıdır.

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.