Yapay zekânın 69. Eurovision Şarkı Yarışması için yaptığı tahmin tutmadı. Veri çapraz referanslamaları, bahis oranları, topluluk tarafından oluşturulan şarkı sıralamaları, geçmiş oylama modelleri de dahil olmak üzere birçok faktörü dikkate alan yapay zekâya göre Eurovision şöyle sonuçlanacaktı:
Yazar Yakup Kadri Karaosmanoğlu, bir gün Mustafa Kemal’e, hayatta kendisini en yalnız ve çaresiz hissettiği dönemi sorar... Ne çocukluk günleri ne savaşlar... Atatürk, hayatında en en zor dönemin, “İşgal altındaki İstanbul’da kapı kapı dolaşarak insanları milli mücadeleye ikna etmeye çalıştığı” günler olduğunu anlatır. İşgal İstanbul’unda esaretten kurtulmak için başkaldırmaya niyetli o kadar az kişi vardır ki...
Geçtiğimiz hafta Hollywood’un en prestijli yayını Variety’nin kapağında Türk bir isim vardı: Efe Çakarel.
Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, geçen hafta düzenlediği basın toplantısında, görevdeki birinci yılını değerlendirdi. Başkan ile göreve geldiği günden bu yana birkaç kez görüşme fırsatım olmuştu. Her seferinde aynı enerjiyi, aynı heyecanı gördüm. Bu defa da farklı değildi. Anlattıkça gözleri parlıyor, hayallerini bir bir sıralıyordu…
Mayıs ayı, yalnızca doğanın değil, bireyin içsel mevsimlerinin de değişime hazırlandığı güçlü bir eşiktir. Doğa yeşerirken beden hafiflemeyi, zihin sadeleşmeyi ve ruh netleşmeyi arzular. Bu dönem, içsel olarak yenilenmeniz ve bireysel frekansınızı yeniden düzenlemeniz için size eşsiz bir fırsat sunar.
Mahsun Kırmızıgül, geçen hafta bu köşede yayınlanan “Sanatçılar Terörsüz Türkiye istemiyor mu?” başlıklı yazıya alınmış. Biraz çarpıtarak, çokça da abartarak hedef gösterildiğini iddia etmiş!
Süper Ligin seviyesi gerçekten çok düşük. Borç batağında ve çoğu transfer yasaklı Anadolu kulüplerinin durumu içler acısı. Galatasaray ve Fenerbahçe kadro kalitesi ve derinliği olarak makası iyice açtı. Beşiktaş ve Trabzonsporun ahvali ortada. İki kulüp de berbat kadro mühendisliğinin faturasını ödüyorlar. Lig başladıktan 2-3 ay sonra zirve yarışına havlu atıyorlar. Kulüp genlerinde olan rekabetçi takım özelliğini yitirdiler.
Tahran Diyalog Forumu (TDF) 2025’te katılımcıların en çok ilgi gösterdiği oturumlar nükleer müzakereleri konu alanlardı. Diplomatlar, gazeteciler ve akademisyenler ayrıca ABD ile yürütülen dolaylı görüşmelerin bir sonraki turuna dair cevapların da peşindeydi. Başta Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan olmak üzere, Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İranlı diplomat ve panellerdeki konuşmacı akademisyenlerin bu iki konudaki ortak vurguları mealen şöyle özetlenebilir: “Uranyum zenginleştirmenin sıfırlanması söz konusu değil. Yaptırımlara rağmen ortaya çıkardığımız bir gurur tablomuz var ve bundan ödün vermeyiz”, “ABD’liler ile diplomasinin sürmesini isteriz ama saygılı bir dil kullanırlarsa. Tehdit etmeye kalkmasınlar”. “Ha bir de mesajları çok karışık!” diye ekliyorlar.