Toplam 2978 Haber Bulundu.

Yayıncılar ve yapay zeka (2) Kategorisi için haberler

İlk bölümde yayıncıların yapay zekâ (YZ) şirketlerine karşı verdiği ‘kurtuluş’ mücadelesini anlatmış ve “içerik üreticilerinin gelir musluğu kesildiğinde ve robotların bilgiyi alacağı bir yer kalmadığında ne olacak?” sorusu ile yazıyı bitirmiştim.

Aman Dulo Kategorisi için haberler

İstanbul altılısının üçüncü ayağındaki Aman Dulonun uygun rakipler yanında kazanmasını bekliyorum. İstikrarlı yarışları ile dikkat çeken bu safkanın rakibi Yaşarserap olur düşüncesindeyim. Günün sürprizi olarak dördüncü ayaktaki Song Risingi tavsiye ederim. Herkese bol şanslı bir gün diliyorum.

Tarihçinin saati Kategorisi için haberler

Mete Tunçay’ın vefatını (18 Ağustos 2025) öğrencilerinden Tolga Ersoy’un haber vermesiyle öğrendim. Ruhu şâd olsun, Mete Hoca çalışkan, mütevazı ve ince ruhlu biriydi. Ayrıca adının önüne “Prof. Dr.” yazmakla meşgul olmayan, imza attığı kitapların kapaklarında görüleceği üzere aynı tutumu her yerde sürdüren özgün bir tarihçi ve çevirmendi. Yaklaşık 20 telif kitabı ve 30’dan fazla çevirisi var.

F.Bahçe, Kadıköy’de başka Kategorisi için haberler

Trendyol Süper Lig’de sezona Göztepe beraberliği ile başlayan Fenerbahçe evinde bu kaybını Kocaelispor’u 3-1 yenerek telafi etti.
UEFA Şampiyonlar Ligi’nde Benfica ile çarşamba günü oynanacak rövanşı da düşünen Jose Mourinho çarşamba günü ilk maçta çok fazla mücadele eden üç ismini değerlendirdi, herkesi şaşırtarak farklı bir ilk 11 sahaya sürdü. Buna rağmen taraftarı önünde ligde yeni sezonun ilk iç saha maçına çıkan Fenerbahçe karşılaşmaya çok hızlı başladı, golü de erken buldu. 5. dakikada solda topu önünde bulan stoper Çağlar, partneri Skriniar’a ortayı açtı. Sloven futbolcu da bu asisti geri çevirmedi: 1-0.
Özellikle Talisca ile iki önemli pozisyon yakalayan sarı-lacivertliler, 2. golü bulamazken, 22’de skora denge geldi. Skriniar’ın yaptığı faul sonrası topun başına geçen Petkovic ağları havalandıran isim oldu: 1-1. Fenerbahçe’nin ilk yarıda en büyük eksisi %71 topa sahip olma oranı ve 3’ü isabetli 12 şuttan sadece bir gol çıkması oldu.
2. yarıda da üstünlük Fenerbahçe’deydi, ev sahibi golü bulmakta da gecikmedi. 51’de İsmail’in şutunda top Duran’ın önünde kaldı. Onun içeriye çevirdiği meşin yuvarlağı Brown gole çevirdi: 2-1. 66’da sahneye Talisca çıktı. Belkide Fenerbahçe adına en çok pozisyon arayan isim olan Brezilyalı, Oğuz’un ortasında skoru 3-1’e getirdi. Talisca 76’da bir kez daha sahne alsa da VAR’a takıldı.

Fizik iyi kimya şimdilik zayıf Kategorisi için haberler

90 dakikanın sadece ikinci 45 dakikasında fiziki mücadeleyi arttırdı ve maçı kazanmayı bildi Fenerbahçe.
Zorlandı mı? Az zorlandı... Ama Fenerbahçe takımının geleneksel yapısında bir maçı asla ve asla rahat bitirme gibi bir şey olmayınca yine hocasına ve seyircisine stres yüklediler.
İlk yarıya bakıyorsun Talisca’nın dışında rakip kaleyi zorlayan yok... Orta yapıyor, şut çekiyor, rakibi faule zorluyor, savunmayı itiyor... Talisca dışında Çağlar, Brown o kadar... Diğer herkes vasat ve vasatın altında...
İlk yarıda saydığım birkaç kişi dışında diğerleri etkisiz elemanlardı... Skriniar’ın attığı golden sonra maçı koparabilirlerdi. Ama olmayınca Fenerbahçe’nin makus talihi yine sahneye çıktı. Kaleye ilk gelen top gol oldu. Hem kaleci, hem de barajın ortak hatası golü getirdi.
Gol Fenerbahçe’yi fişeklemedi. Yine rutin, durgun, Talisca’nın ayağına bakan futbola devam ettiler. Rakip yoğun markajı arttırınca set oyununda da sıkıntı çekti Fenerbahçe. Bu kez pozisyona girmekte de zorlandı. Yediği golden sonra sadece bir İsmail’in şutu var hepsi bu.
Fenerbahçe ikinci yarıda bu sezon başlangıcında yaptığı en iyi şeyi yaptı. Yakın temas ve agresif futbol. Mücadele gücü artınca kimyası iyi olmamasına rağmen maça olanca ağırlığını koydu. Goller peş peşe gelince hem takım hem de seyirci rahatladı.
Fenerbahçe belli ki bu sezon bu oyun tarzını özellikle lig maçlarında devamlı sergileyecek. Araya yetenekli ayakların dokunuşu olunca da sahada tartışılmaz üstünlük kuruyorlar. Ama bunu sürekli oynamaları çok zor. Nitekim dün 3. golden sonra ilk yarıdaki haline döndü Fenerbahçe. O zaman da konuk takım uzaktan şutlarla da olsa iki pozisyon yakaladı.
Fenerbahçe’nin son maçlarda en önemli özelliği rakibe ceza alanı içinde kolay kolay pozisyon vermiyor.Tabii özellikle dün bunda en büyük rol Çağlar’ındı. Maç boyunca çok iyi işler yaptı. Asistinin yanı sıra savunmada çok etkili ve yıpratıcı oynadı.
Maçın yıldızı Talisca idi. Göztepe maçında kaçırdığı penaltıyı bu maçta unutturdu. Onun dışında Oğuz çok etkili oldu. Brown ise özellikle hücumda çok etkiliydi. Bir de özellikle ikinci yarıda İsmail’i unutmamak lazım. Bu yarıda gerçek kimliğine kavuştu. Sonuç olarak kilitlenmeyi tercih eden rakibi karşısında haklı bir galibiyet aldı Fenerbahçe.

Rayına oturuyor Kategorisi için haberler

Göztepe ve Benfica karşısındaki sinir bozucu oyun ve fiziken yıpratıcı iki maçtan sonra Mourinho kulübede unuttuklarını yeniden futbola ısındırmak, yorulanları dinlendirmek ve cezalıların yerini doldurmak için dört rotasyonla çıktı sahaya...
İlk on bir hayli cüretkardı... Süper Lig’in ilk iki haftasında sıfır puan çekse de iyi savunma yapıp orta sahayı sert ve kalabalık tutan bir rakibe karşı çift forvetin arkasına bir de Talisca’yı koymak biraz lükstü ve fazla cesaret taşıyordu... Hele ki gerekirse bir pozisyonla maç kazanmayı, her türlü istatistikte rakibinin altında kalmayı öncelikte tutan bir hoca için...
Belli ki Mourinho bu kez ilk yarıyı heba etmek istememişti... Aslında skor olarak planı tutmasa da oyun geçmiş maçlara göre daha pozitifti... Muhtemelen son zamanların en iyi maç başlangıcıydı Fenerbahçe’nin… Tempoluydu. Orta sahaya hakimdi. Sabırlıydı takım. Çünkü özgüveni yerindeydi. Geçiş oyunlarının vazgeçilmezi ve üstadı Fred, yanında İsmail’i bulunca rahatlamış ve fabrika ayarlarına geri dönmüştü.
Oosterwolde’nin yokluğunda formayı kapan Çağlar’ın hazırlayıp Skriniar’a attırdığı erken gol Kadıköy’ü kendinden geçirse de yakaladığı pozisyonlara rağmen rakibin gardını bir türlü düşüremeyen Fenerbahçe bir duran topta kalesinde beraberlik golünü gördü ve hak etmediği bir şekilde soyunma odasına 1-1 ile gitti.
İkinci yarı vitesi biraz daha attıran ve önde baskıyı iyice çoğaltan Fenerbahçe kısa sürede Brown ve Talisca ile skoru buldu. Tabela 3-1’e gelince Mourinho da “bu kadar şov yeter” dercesine bir hamleyle Duran-Szymanski, Semedo-Mert değişiklikleri ile o sevimsiz Fenerbahçe’yi geri çağırdı. Son bölümler Kocaeli ataklarını karşılamaya harcandı.
Fenerbahçe’de birkaç oyuncuya özel paragraf açmak lazım. Biri Çağlar... O eski savaşçı ruhu ile sahadaydı. Savunmanın bütün açıklarını kapattı. Gol aradı, attırdı. “Beni bir kenara atmayın” mesajını yolladı...
Ve İsmail Yüksek... Fenerbahçe’nin kimlik değişiminde önemli bir parçaydı. Rakiplerine bir diş hekimi yakınlığındaydı... Kimseye nefes aldırmadı.
Göztepe maçında takımını galibiyetten eden Talisca da Fenerbahçe’nin özellikle iç sahada oyununa renk katıyor. Hem gole yakın hem de oyunu yönlendirmede Szymanski’nin bir hayli önünde... Dün çok istekli ve çalışkandı.
Görünüşe göre eksiklerine rağmen rayına yavaş yavaş oturuyor Fenerbahçe.. Ama başta kaleci olmak üzere birkaç kadife ayağa şiddetle ihtiyaç var.

Anma günleri ve kaybolan insanlık Kategorisi için haberler

Dünyanın en keskin, en trajik çelişkilerinden biridir:

Yüzlerce yıllık hayaller gerçekleşirken... Kategorisi için haberler

İslam medeniyetinde kuşların uçuşundan ilham alan mucitler, 9. yüzyıldan itibaren cesur deneylerle havalanmaya çalışmışlardı. Abbas bin Firnas’ın Endülüs’teki planör denemesiyle başlayan bu macera, Osmanlı döneminde Hezarfen Ahmed Çelebi ile Lagari Hasan Çelebi’nin girişimleriyle doruk noktasına ulaştı.

Kan bağı mı, kalp bağı mı? 8 bin 500 yıllık aile tartışması Kategorisi için haberler

Günümüzde aile dediğimizde akla ilk gelen şey, kan bağıdır. Anne, baba, çocuklar. Bu yapı, o kadar içimize işlemiş ki başka bir olasılığı düşünmek bile bize garip gelir. Oysa bilim, yine tüm ezberlerimizi bozacak bir gerçeği gün yüzüne çıkardı: İnsanlık tarihi boyunca aile, sadece genlerle değil paylaşılan ekmek, aynı çatı, hatta aynı mezar ile kurulmuş.Günümüzde aile dediğimizde akla ilk gelen şey, kan bağıdır. Anne, baba, çocuklar. Bu yapı, o kadar içimize işlemiş ki başka bir olasılığı düşünmek bile bize garip gelir. Oysa bilim, yine tüm ezberlerimizi bozacak bir gerçeği gün yüzüne çıkardı: İnsanlık tarihi boyunca aile, sadece genlerle değil paylaşılan ekmek, aynı çatı, hatta aynı mezar ile kurulmuş.Neolitik Anadolu’da, yani 8 bin 500 yıl önce, insanlar ölülerini evlerinin içine gömüyordu. Bugün bize tuhaf gelen bu gelenek, aslında onların aile kavramına dair önemli bir ipucu veriyor. Genetik analizlere göre aynı eve gömülenlerin yalnızca bir kısmı biyolojik olarak akrabaydı. Geri kalanlar ise kan bağı olmayan ama hayatı paylaşan insanlar. Yani aile, sadece DNA değil; bir aradalık, dayanışma ve sosyal bağ demekti.

Ana muhalefette muhalefet fobisi Kategorisi için haberler

Kurultay takvimini başlatan CHP’de mahalle delege seçimleri birçok noktada gergin geçiyor. Hep böyleydi denilebilir belki ama bu kez durumun çok daha farklı olduğu açık. Doğrudan önceki Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun mevcut delegeler üzerinde hâlâ var olan etkisini, ağırlığını minimize etmek, hatta mümkünse hepten tasfiye etme hedefi söz konusu... Kılıçdaroğlu’nu destekleyebilecek tüm potansiyel grupları bile... Parti içi muhalefeti susturmak açıkcası… Dolayısıyla, mahalle delege seçimlerindeki kıran kırana süren mücadelenin nedeni de bu aslında. Çünkü CHP’de ilçe kongrelerinde oy kullanacak olan delegeler, tüm üyelerin katıldığı ve oy kullandığı mahalle kongrelerinde seçiliyor. Bu ilçe delegeleri, ilçe kongresinde İlçe Başkanı’nı, İlçe Yönetim Kurulu üyelerini ve il kongresinde oy kullanacak olan il delegelerini seçiyorlar. İl delegeleri, il kongresinde, İl Başkanı’nı, İl Yönetim Kurulu üyelerini ve Kurultay delegelerini belirliyorlar. Tüm illerdeki Kurultay delegeleri de CHP’nin Genel Başkanı’nı ve Parti Meclisi üyelerini seçiyorlar. Domino taşı etkisiyle yürüyen bir süreç söz konusu ve daha baştan, mahalle seçimini ayarladın mı genel başkanı seçecek kurultay delegesini ayarlamış oluyorsun. Onun için de Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu yeni oluşacak delege yapısını da kendisine yakın belediye başkanları ve il başkanlarıyla kendi istediği şekilde dizayn etmek istiyor. Hem de koltuklara oturdukları andan itibaren... Farklı görünen de gönderiliyor ya da istifa ediyor zaten... Niyet Kılıçdaroğluizlerini de partiden silmek...