Orta Doğu’yu neler bekliyor? Kategorisi için haberler
Gazze’deki ateşkesin nereye gideceğini ve bundan sonra Orta Doğu’da neler olacağını önümüzdeki günlerde çok tartışacağız.
Gazze’deki ateşkesin nereye gideceğini ve bundan sonra Orta Doğu’da neler olacağını önümüzdeki günlerde çok tartışacağız.
Gazze’de çocukları, Filistin halkını katlederek, korkutup vatanlarını terk ettirme planında duvara toslayan Netanyahu, koltuğunu korumak adına şimdi de rehinelerin hayatlarını ne kadar önemsediği yalanına sarıldı... Gazze’de nihayet ateşkesin devreye girmesinden sonra yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında rehinelerin geri alınması hedefinin yerine getirildiğini söyledi hiç utanmadan... Sanki gerçekte böyle bir niyeti varmış gibi... Evet böyle bir hedefi olduğunu daha en başta dillendirdi, işine geldiği yerde de tekrarladı ama yaptıklarıyla bunun örtüşmediği, rehinelerin hayatları, kendi vatandaşlarının hiç umurunda falan olmadığı ortada. Hem de taa en başından beri... Rehine yakınlarıyla 7 Ekim’den ancak 1.5 ay sonra görüştü, vakit ayırabildi! Onda da sadece “kalbimiz sizinle” diyerek sanki dalga geçermiş gibi bir hava takındı... İsrailli bakanlar arasında “Rehineleri öyle fazla düşünmemeli, olabildiğince acımasız davranmalıyız” diyenlerin varlığı da bu akıl dışı, kan ve ölüm kokan tavrı daha da tetikledi. Yoksa gerçekten rehineler düşünülseydi, öyle bir niyet olsaydı daha farklı bir siyaset uygular, bugüne dek defalarca gündeme gelen ateşkes girişimlerini dikkate alırdı. Bu kadar insan ölmez, evine dönen rehine sayısı çok daha fazla olabilirdi...
Kürt Çalışmaları Merkezi, Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV) ve Rawest Araştırma ile birlikte hafta sonu İzmir’de “Sürecin Birinci Yılı: İç Dinamikler ve Bölgesel Etkiler” konulu bir çalıştay düzenledi. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi bazı milletvekillerinin, siyasetçi, araştırmacı, akademisyen, gazeteci ve STK temsilcilerinin katıldığı bu toplantıda duyduklarım, bir süredir yaptığım bazı tespitleri teyit etti.
? Konuşmalarında özgürlükten en çok bahsedenlerin, konu kendileri olduğunda ifade özgürlüğüne karşı çıkmaları bir Türkiye klasiğidir.
Şampiyonlar Kupası finali için İstanbuldan basın ekibiyle günü birlik yola çıktık. Sezon öncesi bir final maçı olduğu için takımların hazır olmadığı aşikar. Özellikle VakıfBankta Boskovic yeni sakatlıktan çıkması, Markovanın elindeki sakatlık, Cansu Özbayı yedekleyecek pasörün olmaması gibi etkenler maç öncesinde Fenerbahçeyi bir tık öne çıkardı. Mücadele öncesinde küçük bir kamuoyu yoklaması yaptığımızda Fenerbahçenin rahat kazanacağı bir final olacağı yönünde görüş çıkmıştı.
Artık döndüyse herkes şehre, alıştıysa yine sabahın köründe kalkıp yollara düşmeye, düzene girdiyse dersler yavaş yavaş, trafik kördüğüm ise yeniden yağmurla sarmaş dolaş, kavuşma vaktimiz gelmiş demektir bizim!
Bu hafta evren size kısaca şunu söylüyor:
17 yıl ara verdiği sahnelere 2024’te dönen Mahsun Kırmızıgül’ü ilk kez Mersin’de izlemek vardı kaderde.
13 Ekim Ankara’nın başkent oluşunun 102. yıldönümü... Ankara, 1923 yılında Cumhuriyet ilanından daha önce Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen tek maddelik bir kanunla başkent olur...
Londra’da Frieze haftası şehrin her yerinde ayrı bir çağdaş sanat sergisi, kutlaması, partisi yapılıyor.