Gazeteci hem gördüğünü hem hissettiğini yazar. Yıllardır övgüyle anlattığım Adana Lezzet Festivali’ni bu kez biraz farklı bir gözle aktarmak zorundayım.
Bu haftaya, Ortadoğu’daki tarihi görüntülerle başladık. Pazartesi sabahı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’de ateşkes için ortaya koyduğu “20 maddelik planın” ilk aşaması kapsamında, İsrail-Hamas arasında rehine ve tutuklu takası yapıldı. Öğleden sonra ise Şarm El Şeyh’te geleceğe dönük “Niyet Belgesi” imzalandı. Dünyaya resim içinde “bir resim” verildi. Genele baktığınızda bu, “Ortadoğu’da barış mümkün” resmiydi... Detaya indiğinizdeyse, bölge ve Batılı ülkelerin ortaya koyduğu, ABD ile İsrail’e yönelik “Bu iş ilk aşamayla bitmez, iki devletli çözüm için buradayız” mesajıydı.
Galatasaray ile Mauro Icardi arasında bir süredir soğuk rüzgarlar esiyor. Bu durumun en önemli sebebi de Victor Osimhen...
Kaosu öyle seviyoruz ki! İşler iyi gittiğinde bile bir yol buluyoruz ortamı karıştırmaya.
İlk ve orta dereceli öğretim kurumlarından sonra üniversitelerin de açıklamasını heyecanla bekledik. Yeni öğretim yılında eğitimden ve öğrenciden beklentilerimiz konusunda belki bir şeyler değişir dedik. Umudumuz da o yöndeydi. Şu ana kadar görünen o ki değişen hiçbir şey yok!
Trabzonspor-Gaziantep FK maçında faul atışından sonra geri dönüp topun yerini yeniden belirleyen ve bu nedenle ev sahibi takımın hücum pozisyonunu bozan FİFA kokartlı hakem Arda Kardeşler, anımsarsanız, en başta TFF Başkanı Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu’nun tepkisini çekmişti. Öyle böyle değil çok sert, itici, doğrudan en ağır cezaya hükmeden sözlerdi ağzından çıkan.
Her gün soframıza koyduğunuz bir tabak yemek aslında düşündüğünüzden çok daha fazlasını temsil ediyor olabilir. O tabak sadece açlığınızı değil, gezegenin geleceğini de doyuruyor, ya da tam tersine onu biraz daha tüketiyor.
Ailede bir kayıp olur, anne ya da baba ölümü… Cenaze için kardeşler memlekette, doğup büyüdükleri evde toplanır. Bu buluşmalar genellikle “Ah ne güzel günlerdi, birbirimizi de pek özlemişiz, ne iyi oldu buluştuk” diye sarılıp öpüşerek sonuçlanmaz. Bir şekilde geçmiş hesapların açılması, çocukluk yaralarının kabuklarının kaldırılması, her birinin farklı hatırladığı ortak geçmişin izlerinin halının altından orta yere dökülmesi kaçınılmazdır sanki. Ve çoğunlukla bakarsın aslında hiçbir şey “bildiğin gibi değil”. Böyle olur ailelerde ya, kan bağıyla en yakın oldukların seni en az tanıyanlardır çoğunlukla.