Toplam 2987 Haber Bulundu.

Heidi iyilik yapmaya devam ediyor hâlâ Kategorisi için haberler

Çocukluğumun vazgeçilmez iki çizgi filmi vardı: TRT’nin ilk kez 1970’li yıllarda yayınladığı “Heidi” ve “Şeker Kız Candy”. “Heidi mi, Candy mi?” sorusuna cevap vermem zor. İkisi de farklı yaşlarımı karşılayıpgüzelleştirdi. Ama ilk göz ağrım Heidi’ydi. Durup geçmişe baktığımda, televizyon ekranının karşısında onu nasıl büyük bir dikkat ve neşeyle izlediğimi görebiliyorum. İsviçre Alpleri’ndeki kulübesinde dedesi Alphöi ile yaşayan o küçük kızın bana yoğun olarak hissettirdiği duygu özgürlüktü. Heidi, dağların arasındaki uçsuz bucaksız yaylalarda, üzerinde kırmızı jilesi, içinde sarı bluzuyla tıpkı ardı sıra gelen keçiler gibi çıplak ayakla dolaşırken yüzüne vuran serin rüzgâr ekran başındaki bana kadar eserdi. O yaştan başlayarak rüzgâr ve özgürlük akraba iki kavram oldu bütün hayatım boyunca. Diğer yandan çobanlık yapan Peter’le kurduğu arkadaşlığı da çok severdim. Güzeller güzeli Clara’yı tekerlekli sandalyeden kaldırmaya muktedir iyi kalpleri o dönemin çocuklarına iyiliği öğretti. Ki kaynağını Heidi’den alan o iyilik, yaylada tek başına yaşayan aksi dedesini bile tatlı bir ihtiyara dönüştürdü.

“Espresso” yok, fazlası var Kategorisi için haberler

Sabrina Carpenter’ın yeni albümü “Man’s Best Friend” kimilerine göre kadına yönelik cinsiyetçi erkek bakışıyla alay ederken kimilerine göre imaj açısından bir facia.

İhanet mi, profesyonellik mi? Kategorisi için haberler

Bir oyuncu takımını bırakıp başka bir kulübe gidebilir. Ama söz konusu ezeli rakip olduğunda, iş değişir. Zira ezeli rekabet, sadece saha içi rekabet değildir. Bu rekabetler, şehrin sosyolojisiyle, sınıfsal ayrışmalarla, tarihsel anılarla yoğrulmuştur. Dolayısıyla bir oyuncunun bu sınırları aşması, taraftarın gözünde sadece bir “transfer” değil, kimlik değiştirme girişimidir.
Futbol sahasının sınırları belli olmasına rağmen ruhu, bu çizgilerin çok ötesine taşar. Taraftar için tuttuğu takım, sadece renklerden ve armadan ibaret değildir; bazen doğduğu mahallenin, bazen ailesinin, bazen de hayatındaki en büyük tutkuların sembolüdür. Dolayısıyla futbol dünyasında bazı hamleler, sahadaki 90 dakikanın çok ötesinde yankı bulur. İşte ezeli rakibe transfer olmak, bu yankının en sert örneklerinden biridir.
Son günlerde Türkiye’de iki transfer, bu tartışmayı yeniden alevlendirdi. Kerem Aktürkoğlu, Galatasaray’da yıldızlaşmasının ardından Benfica macerasını kısa tutarak Fenerbahçe’ye döndü. Henüz 26 yaşındaki oyuncunun bu kararı ve ardından takındığı tutum, sarı-kırmızılı taraftarlar için kolay kabullenilebilir olmadı ve “ihanet mi, profesyonellik mi?” tartışmalarını beraberinde getirdi. Aynı dönemde Trabzonspor’un sembol ismi Uğurcan Çakır’ın Galatasaray’a geçişi, Karadeniz’de benzer bir kırılmayı tetikledi. Yıllarca Trabzonspor’un kalesi olarak görülen, şehrin evladı kabul edilen bir oyuncunun İstanbul’a göçü, taraftar psikolojisinin nasıl derin yaralar aldığını gözler önüne serdi.
Bir oyuncu takımını bırakıp başka bir kulübe gidebilir. Ama söz konusu ezeli rakip olduğunda, iş değişir. Zira ezeli rekabet, sadece saha içi rekabet değildir. Bu rekabetler, şehrin sosyolojisiyle, sınıfsal ayrışmalarla, tarihsel anılarla yoğrulmuştur. Dolayısıyla bir oyuncunun bu sınırları aşması, taraftarın gözünde sadece bir “transfer” değil, kimlik değiştirme girişimidir. Taraftar psikolojisi bireysel değil, kolektif bir bilinçtir. Tribün, bir cemaat gibidir. Bu yüzden ezeli rakibe giden oyuncu, sadece kendi yolunu seçmiş olarak görülmez; adeta cemaatten ayrılmış, karşı safa geçmiş bir kişi muamelesi görür. Futbolcular ne kadar kararlarını savunurken profesyonellikten bahsetse de, duygusal kopuş taraftarın zihninde bir “ihanet” olarak kalır.
Ezeli rakipler arasındaki transferler, futbolun en dramatik hikayelerini üretir. Taraftar için bu, sevgiyle nefretin iç içe geçtiği bir süreçtir. Oyuncu içinse kariyerin en riskli kararlarından biridir. Kimileri Figo gibi ömür boyu hain kalır. Kimileri Pirlo gibi yeni kulüpte yeniden doğar. Kimileri Sol Campbell gibi travma yaşar ama başarıyla anılır. Ve bazıları, tarihin gri alanında, camiasız bir şekilde var olur. Ezeli rakipler arasında transfer yapan her oyuncu, bu oyunun bir parçası olmaktan çıkıp, futbol sosyolojisinin bir vakası haline gelir.

Tarihimizin en büyük kapağı Kategorisi için haberler

Gürcistan önünde alınan galibiyetin önemi çok fazlaydı. Belki grubumuzda İspanya var ama bu galibiyet en azından play - off oynama garantisi verdi.
Ancak bu maçın bir diğer önemi de tarihe geçmesi... Çünkü futbolcular öyle bir kapak yaptı ki bu mesajı anlayanların normalde insan içine çıkmaması lazım.
Bizim çocuklar o kadar çok insanı rezil etti ki sayısını tutmak mümkün değil.
İsimlerini vermek istemiyorum. Çünkü hala saygım var. Ama anlayan anlar.
Kerem’in transferinden sonra gencecik çocuk üstünden prim yapmaya çalışan; ekranlarda avaz avaz bağıran ve Kerem’i hedef göstermeye çalışanlar Gürcistan maçından sonra yerin dibine girdi.
Belki bu olayın haber değeri yok. Ama konu milli takımsa benim için var. Tabii sadece onlar değil. Milli takım kampından anlık fotoğrafları alıp istedikleri gibi alt yazılarını yazıp ortalığı savaş alanına çeviren sosyal medyacıların rezilliği apayrı. Adamlar şuurlarını yitirmiş gibi konu milli takım olmasına rağmen kampta bir savaş olduğuna insanları ikna etmeye çalıştılar. Bu utanmazların ne milli takım sevgisi var ne insan sevgisi... Hayatlarında en iğrenç kulüpçülük yolunu seçmişler. Dünya Kupası filan hak getire umurlarında değil.
‘Milli takım kaybetsin biz Kerem’e saldıralım’ kafasında olan ne yazık ki çok sayıda insan vardı. Sonra sahte ve inandırıcı olmayan sevinçler. Ama o kadar belli ki Yunus’un Kerem’e yaptığı asiste bile bozuldukları. Çünkü o asist bu saydığım herkesi yani o iki abiyi amcayı, bir çok youtuberı, sosyal medyanın sevgisiz ve çirkinlerini darmadağın etti.
Milli takım İspanya’yı bugün yener mi yenemez mi bilmem. Adamlar çok güçlü. Ama yenersek sürpriz olmaz. Ama benim için Gürcistan maçı hepsinden önemliydi.
O yüzden bu maça futbol tarihimizin en büyük kapağı diyorum.

Sarp Levendoğlu: İstanbul’a sadece çalışmaya geliyorum Kategorisi için haberler

Oyunculuk yaptığı 23 yılda “Emret Komutanım”, “Savaşçı”, “O Şimdi Asker”, “Sakarya Fırat” ve “Teşkilat” gibi yapımlarda asker ya da polisi canlandıran Sarp Levendoğlu, bu sezon Kanal D’nin sevilen polisiye dizisi “Arka Sokaklar”ın kadrosuna katıldı.

Erçel’le Sabancı’nın ilişkisi niye bitti? Kategorisi için haberler

Oyuncu Hande Erçel ile iş insanı Hakan Sabancı’nın üç yıllık ilişkisi bitti, ama insanların bu konudaki merakı bitmedi gitti.

Gösterişçi erkekler çağı Kategorisi için haberler

Toplumsal cinsiyet tartışmaları uzun zamandır gündemimizde. Ancak özellikle sosyal medyanın yükselişiyle birlikte, kadın-erkek ilişkilerinde yeni tipolojiler de ortaya çıkıyor. Bunlardan biri son dönemin en dikkat çeken kavramı:Performative male yani gösterişçi erkek.

4 bin yıllık ilk müşteri şikayeti: Sana acı çektireceğim Kategorisi için haberler

Günümüzde bir ürünü beğenmediğimizde ne yapıyoruz? Hemen müşteri hizmetlerini arıyor, sosyal medyadan firmayı etiketliyor, hatta şikâyet sitelerine yazıyoruz. “Beni hor gördün!” diye başlayan bir tweet anında viral olabilir. Ama desek ki, bu serzenişin tarihi tam 4 bin yıl öncesine dayanıyor!

Karbonhidrat düşman mı yoksa destekçi mi? Kategorisi için haberler

Her gün ne yediğimize dikkat ediyoruz. Etiket okuyor, “organik” ya da “şekersiz” olanı seçmeye çalışıyoruz. Ancak belki de gözden kaçırdığımız şey şu: Bağırsak sağlığı yalnızca tabakta duranlarla değil, yaşam tarzımızla doğrudan şekilleniyor.