Bu köşede çok defa yazdım. 1999 Şubat’ında babam beyin kanaması geçirdi. Hastanede bize kanamanın beynin önemli bir bölgesinde ve yoğun olduğu söylendiğinde, durumunun kritik oluşu nedeniyle yoğun bakıma alındığında çaresizce ağlarken aklımda tek isim vardı: Prof. Dr. Gazi Yaşargil. Aynı yıl Amerikan Beyin Cerrahları Birliği tarafından 140 aday arasından “Yüzyılın Beyin Cerrahı” seçilen. Yakın arkadaşı Can Yücel’in deyişiyle “Beynin Piri Reis’i”. Yurt dışındaydı Gazi Hoca. Ne ona ulaşacak bağlantılara ne de imkânlara sahiptim. Neyse ki, dört gün yoğun bakım, 11 gün hastane sürecinden sonra sağ tarafı felçli bir şekilde hastaneden taburcu edildi babam. Ve benim 26 yıldır süren beyin denen organa ve beyin cerrahlarına duyduğum saygı dolu ilgi başlamış oldu. Yıllar içinde beynin birçok mucizesine ve hastalığına tanık oldum. Beyin kanamasının, demansın, hidrosefalinin bir insanın hayatını nasıl altüst edebildiğine, iyi bir hekiminiz varsa, onun tedavi protokolüyle gerektiğinde cerrahi operasyonla beynin bu tıbbi uygulamalara başarıyla cevap verebildiğine… Ama her şeye rağmen onun hakkında hâlâ çok az bilgi sahibi olduğumuza.